Alan Wake 2 Hikayesi
Eğer Alan Wake 2’nin hikayesini merak ediyorsanız okumaya devam edin!
Alan Wake 2’den Önce Neler Oldu?
Alan Wake’in romanlarında yarattığı ve karanlık mekân olarak da bilinen dünya sanatın, kurgunun hatta düşüncelerin bile gerçeğe dönebildiği bir alternatif gerçekliktir. Bu dünyanın girişi Cauldron gölünün altında bulunmaktadır. Bu boyutta gerçek dünyaya çıkmak isteyen karanlık varlık olarak bilinen bir yaratık var. Bu yaratık insanların korkularına hükmedebilir ve onları birer gölgeye dönüştürebilir.
İlk oyunda Alan Wake ve eşi Alice, Cauldron gölüne tatil için gittiler. Fakat karanlık varlık Wake’in yaratıcılığından yararlanarak Alice’i göle sürükleyip kasaba halkını kandırmaya başladı. Alan Wake uzun uğraşları sonucu karanlık varlığı yendi, Alice ile kasabayı özgürleştirdi ve karanlık varlığı mühürledi.
Hikâyenin Başlangıcı
Bright Falls civarlarında kalpleri çıkarılan bedenlerin bulunduğu bir dizi garp cinayetler işlenmeye başlar. Olayı araştırmak ve katili yakalamak için Saga Anderson ve Alex Casey görevlendirilir. İkili dördüncü ve son kurban olan eski FBI ajanı Robert Nightingale’i araştırmakla görevlidir. Robert “The Cult of the Tree” (Ağaç Tarikatı) olarak bilinen ve 13 yıl önce ortadan kaybolan bir grup tarafından öldürülmüştür.
Otopsi sırasında Robert’ın yanında geleceği tahmin etme gücüne sahip bir sayfa bulurlar. İkili Robert’ın otopsi sonuçlarını incelerken Robert’ın cesedi hareket etmeye başlar ve morgdan kaçar. İkili Robert’ın bedenini Cauldron gölüne kadar takip eder ve Saga eski arkadaşı Robert’ı öldürmek zorunda kalır. Robert’ın ölmesiyle Couldron gölünün suları çekilir ve yıpranmış haldeki Alan Wake’i göl kıyısına vurmuş halde bulurlar. İkili Alan Wake’i göz altına alır ve saha ofisine götürürler. Alan Wake ikiliye karanlık mekânı ve oradan nasıl kaçtığını anlatır.
Karanlık Mekân
Alan Wake, karanlık mekândan kaçmak için “Return” olarak isimlendirdiği yeni bir roman yazar. Fakat bu roman da gerçeğe dönüşerek dünyaya korku yaymaya başlar. Romanın gerçekleşmesinin sebebi kelimelerin büyüsüne inanan Scratch’in romanın taslağını düzenlemesidir. Scratch kötü niyetli karanlık varlığı serbest bırakmak için uğraşan ve Clicker’ı arayan birisidir. Clicker, karanlık varlığı hem serbest bırakmanın hem de kalıcı olarak mühürlemenin anahtarıdır.
Saga Anderson, Clicker’ın izini sürerek onu bulur ve Alan Wake’e götürmek ister. Fakat, yolda Estevez eşliğindeki ajanlar Clicker’ı ve kasabayı tutuklar. Başka seçeneği kalmayan Saga, Clicker hakkında daha fazla bilgi öğrenmek için Odin ve Tor Anderson’ın izini sürmeye başlar. Soruşturma sırasında Odin ve Tor’un sırasıyla amcası ve dedesi olduğunu öğrenir. Saga amcasının ve dedesinin güçlerini miras aldığı için “Mind Place” (Zihin Odası) tekniğini kullanabildiğini ve gerçeklikle kurguyu ayırt edebildiğini fark eder.
Alan Wake’in karanlık mekânda sıkışıp kaldığını fark eden Saga, onu gerçek dünyaya çağırmak için bir ritüel gerçekleştirmek için Alex, Odin, Tor ve Estevez’den yardım ister. Bu sırada karanlık mekândan kaçmak isteyen Wake, karısı Alice’in kabuslarla işkence gördüğünü ve sonunda intihar ettiğini keşfeder. Wake öfkeyle kendisinin kötü olduğunu düşündüğü bir versiyonunu öldürür. Bu sırada gerçek dünyada çağırma ritüelini bitiren Saga ve ekibi Wake’i çağırmakta başarısız olur. Wake gerçek dünyaya dönmek yerine tüm hikâyenin başına döner. Saga ve ekibi Alan Wake ile Scratch’in aynı kişi olduğunu ve Wake’in karısının ölümünden dolayı kendisini suçladığı için bir döngüde sıkıştığını fark ederler.