Assassin’s Creed Valhalla Hikayesi
Dokuzuncu Yüzyıl İngiltere'sinde geçen bu oyunda erkek oyuncu Eivor olarak oynadım. Bu seçim oyunun herhangi bir sonucunu değiştirmemekte. Oyunumuzda hem kadın hem erkek karakter olarak oynayabiliyoruz. Her ne kadar bu seçim oyunun sonucu nu değiştirmese bile oyunda yaptığımız bazı seçimler olay örgüsünü etkilemekte olup burada yazdığımız hikaye benim verdiğim kararlar sonucunda oluşan hikayedir.
Başlangıç Norveç
Oyuna bir ziyafet sırasında kabile reisi Jarl’ın oğlu olan Eivor’u kontrol ederek başlıyoruz. Bu ziyafet bir haydut Viking saldırısı ile bölünüyor. Baskın sonucunda babasını ve köyünü kaybeden Eivor, Valhalla’da bir yer almak için savaşarak ölmediğinden üzüntü duyar. Köyden kaçarken buz olan bir göle düşüp kurtların saldırısına uğrayan Eivor burada “Kurt’un Öpücüğü” ünvanını alır. Daha sonra 20 yıl sonraya giderek Kuzgun Klanı Kralı Styrbjorn tarafından korunduğunu görüyoruz. İntikam yemini etmiş Eivor bir savaş kaybetmiş bir erkek olarak çıkıyor karşımıza intikamını almasa bile babasının baltasını bulur. Baltaya dokunan Eivor Odin’i ve kurdu görür.
Sonra Styrbjorn ve oğlu Sigurd bir baskından yanlarında hediyeler ve iki yabancı ile dönerle. Bu yabancılar karakterimizi “hidden blade” ile tanıştırırlar ve “The Hiddens One” isimli klandan bahsederler. Sigurd ve Eivor intikam için hain klana saldrırlar ve başarılı olarak çıkarlar. Sonradan öğreniriz ki gelen yabancılar eski oyunlarda da gördüğümüz gizli örgütün üyesi olan klan kralını öldürmek için Norveç’e gelmişlerdir. Daha sonra Kral Harald yüzünden krallık hayalleri suya düşen Sigurd ve Eivor İngiltere'ye yelken açmaya karar verirler. Onlara yabancılarda katılacaktır.
AMD Ryzen™ 7 5800H'ye kadar
NVIDIA® GeForce RTX™ 3070'e kadar
16" QHD Ekran
İngiltere
İngiltere'de Mercia krallığında bir yerleşim yeri olan Ravensthorpe’u kuruyoruz. Daha sonra burada güçlenmek için kendimize ittifaklar kurmak adına çeşitli görevler yaparak yanımıza yeni güçler alıyoruz. Bunlar sonucunda Danimarkalı kukla kral Ceowulf’un krallık kurmasına yardım ediyoruz. Sonrasında Eivor ile beraber Londra’ya yine kendi elimizi güçlendiren ittifaklar kurmak üzere yolculuk etmeye başlıyoruz. Ardından Oxenfordcire’a varan Eivor ve Sigurd burada yeni ittifaklar edinmeye çalışırlar.
Bu sırada Balim ve Sigurd’un yakınlaştığını gören Eivor Sigurd’dan şüphe etmeye başlar. Burda Basim, Sigurd’u ingiltereyi yönetebilme amacını gerçekleştirmek için gerekli güce Fulke’nin sahip olduğu bir silahı bulmaya ikna eder. Ardından üçlü Fulke’yi bulmak amacıyla yola çıkar ve bunun gerçek amacının gücü ele almak olduğunu öğrenen Eivor bu durumdan rahatsız olur. Sonra Fulke’nin aslında “The Order” üyesi olduğunu ve herkesi kandırdığını öğreniriz ancak Sigurd Kral Alfred’in eline çoktan esir olarak düşmüştür. Daha sonra Basim ile Cent’e yolculuk yaparak Sigurd’u bulmaya çalışırız ancak tek bulabildiğimiz ona orada işkence edildiğidir.
Sonrasında yine aynı amaç doğrultusunda Suthsexe yolculuk yaparak burada Balim ve Danimarkalı kral Guthram ile buluşuruz. Burada savaş kazanarak hem Fulke hem de Sigurd’u buluruz. Fulke’yş burada öldürür, ancak ölmeden önce kendisi Sigurd’a onun bir “Ancient One” olduğunu açıklamıştır bu yüzden de gülerek can verir. Beraber kampa geri dönseler de Sigurd artık kafasına daha büyük bir amaç koymuş değişmiş bir insan olarak dönmüştür. Daha sonra haritada istediğimiz başka yerlere giderek buralarda “The Order” grubu mensuplarını bulup öldürmeye devam ediyoruz. Sonrasında Wincestere’ye yolculuk eden Eivor orada Kral Alfred ile gizli bir toplantı yapar. Alfred “The Order” klanı hakkında her şeyi bildiğini ve onu öldürmek istediklerini söyler ve dedikleri doğru çıkar. Örgütün bir üyesi Alfred’e suikast düzenlese de Eivor onu kurtarır. Sonrasında klanına geri dönerek Sigurd ile konuşan Eivor beraber Norveç'e geri dönmeye karar verirler. Sigurd’un bu yolculuktaki amacı ise Kral Harald’ı Kral olarak kabul eden babasıyla yüzleşmektir. Bu sırada Eivor ise Sigurd’un kendisini daha karanlık bir tarafa çektiğini fark etmeye başlar.
Bizi Valhala’ya götüreceğini söyleyen Sigurd ile birlikte bir mağaraya doğru yola çıkarız. Mağarada bir asansöre binen karakterlerimiz uzaylı dizaynı gibi gözüken bir odaya varırlar. Odanın ortasında “Tree of Life”ı gören karakterlerimiz odanın merkezine giderek eski bir animus gibi gözüken bir mekanizmaya oturur. Müzik eşliğinde bir odada uyanan Eivor orada Freya ve diğer Norse Mitolojisindeki karakterleri görür ve onları Asgar’a davet ederler.
Sonra defalarca farklı senaryolarda aynı odada uyanırız. En sonunda Odin ile karşılaşırız ancak bu döngüden ve mekanizmadan kurtulmak isteyen Eivor onunla savaşır. Uyandığımızda Basim’in Sigurd’u öldürmeye çalıştığını görürüz ve bize bizim Tyr, Odin ve Loki’nin reenkarnasyonları olduğumuzu söyler. Sonra Basim ile savaşırız ve kazanırız. Sigurd ise Basim’i sonsuza kadar makinaya bağlar.