Astellia İnceleme
Lost Ark’ın yerini almış olsa da, Astellia’nın amaçladığı gelecek ondan çok farklı. Halihazırda bulunan MMORPG oyunlarından farklı olarak mükemmel grafiklere sahip olmamakla beraber, son zamanlarda çıkan oyunlardaki non-targeting (saldıracağınız düşmanları seçmenizi gerektiren bir saldırı sistemi) sistemi bu oyunda bulunmuyor.
Zaman Makinesini Ayağınıza Getiren Grafikler
Yapımında Unreal Engine 3 kullanıldığı için normal olarak Astellia’daki karakterler de biraz eski görünüyorlar. Fakat buna rağmen çok fazla seçeneğe sahip olmayacağını düşündüğüm karakter özelleştirme sistemi oldukça ayrıntılıydı. Gözlerin büyüklüğü, yüksekliği, yüz şekli, vücut proporsiyonları, saç vb. ayrıntılar sayesinde karakterin tamamını kişiselleştirmek mümkün. Böylece sadece size özel bir karakter yaratmış oluyorsunuz.
- Nostaljik bir oyun keyfi
- Detaylı karakter kişiselleştirme
- Eğlenceli hikaye anlatımı
- Oyuncuya yardımcı olan Astel sistemi
- Otomatik koşma ve beceri birleştirme özellikleri ile oyuncuyu yormuyor
- Yükleme ekranlarının süresi çok uzun
- Kullanılabilir olmayan bir harita
- Ana görevlerde yüksek oranda metin bulunurken, alt görevlerde önemli NPC ve Astellerin bulunması
Oyun içi grafikler iyi görünüyordu. Bütün arkaplanlar ve objeler güzelce yerleştirilmiş, karakterin ekipmanları ve yetenek efektleri diğer oyunlardan geride kalmıyor. Üstelik oyunun hikaye anlatımı da oldukça iyi.
Ancak, ana görev ekranında yüksek oranda metin bulunurken, alt görevlerde önemli NPC ve Astellerin neden bulunduğunu pek anlayamadım.
Oyun İçi Roller ve Asteller
Astellia’da savaşçı, okçu, haydut, doktor ve büyücü olmak üzere beş farklı sınıf bulunuyor. Her sınıfın kendine ait bir rolü için takım oluştururken dikkatli olmanız gerekiyor. Diğer insanların paylaştığı takım arkadaşı duyurularında “XXX seviyesinde, şu kadar atağı olan” değil, “4 kişilik zindan için doktor arıyorum,” şeklinde yazılar sık sık bulunuyor. Yapacağınız göreve göre değişiyor kısacası.
Astellia’nın en büyük farkı olan “Astel” sistemi ise bu rol dağılımına çeşitlilik katıyor. Astel dediğimiz bu sistem aslında diğer oyunlardaki pet sistemine çok benziyor. Oyunda toplamda 33 Astel var ve bunlar köle, gardiyan, kurtarıcı olarak toplamda üç sınıfa ayrılıyor.
Toplamda en fazla 3 Astel çağırabiliyorsunuz. Köle ve gardiyanlar tüm AP bitene kadar kullanılabilirken, kurtarıcı Astel belli bir süreliğine çağrılabilir. Köleler saniye başı 20, gardiyanlar ise 25 AP harcıyor. Karakterin AP yenileme hızı 30 saniye olduğu için, 30 saniyede bir Astel çağırabilirsiniz. Yenileme hızını arttıran “Atra Tonic” ile AP yenileme hızını en fazla 42’ye kadar arttırabilirsiniz. Bu sayede 2 köle çağırma şansınız oluyor.
Astellerin de kendilerine has özellikleri bulunduğu için güzel bir ekip kurmak gerekiyor. Örneğin, eğer bir doktor ve büyücü ile aynı ekipteyseniz, savaşçı ya da haydut özelliğine sahip bir Astel çağırmak size avantaj sağlayabilecekken, tam tersi bir durumda doktor ve büyücü özelliğine sahip bir Astel çağırmak hayatınızı kurtarabilir.
Astel sistemi solo oyunlarda da takım oyunlarında olduğu gibi karakterlere destek oluyor. Takım oyunlarında da eksik yönleri destekleyebileceği için önemli bir role sahip. Özellikle 3 Astel çağırırsanız anlık olarak aşırı güçlü bir saldırı yapmanıza izin veriyor. Oyuna ilk başladığımda “alt tarafı bir karakter geliştireceğiz, neden bu kadar karışık,” diye düşünmüştüm ama aslında o kadar karışık bile değil. Sadece Astel çağırmanız bile savaşta size büyük bir yardım sağlayabiliyor.
Oynamaya Değer Mi?
Alanda otomatik koşma, beceri birleştirme (tek slotta birçok beceriyi kullanabilmenizi sağlayan bir fonksiyon) gibi, eski MMORPG oyunlarında oyuncunun yorulmasını engelleyen sistemler de göz önüne çıkıyor.
Fakat optimizasyon konusunda oyunun sıkıntılı yönleri bulunuyor. Öncelikle yüklenme süresi çok uzun ve alana giriş yaptığınızda da bazı aksamalar oluyor. Ayrıca harita eskileri hatırlattığı için hoş olsa da, pek kullanılabilir olmaması oyuncuyu rahatsız edebiliyor. Yine de açık beta bittikten sonra tüm bu sorunların çözüleceğine inanıyorum.
Astellia’yı “hack and slash” oyunlarından yorulan, AION, TERA gibi oyunları seven ve tekrar oynamak isteyen oyunculara öneriyorum. En azından bir denemeye değer. İyi eğlenceler!