Call of Duty Vanguard İnceleme
2017 yılında yaptıkları WW2 gayet güzeldi ve Vanguard ile bunun üstüne koyarak devam etmişler. Black Ops Cold War ve son çıkan Modern Warfare hayranlarının mutlak oynaması gereken bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
- Çok oyunculu modu keyifli
- Kısa da olsa bir hikaye modu var
- Zombiler modu gittikçe eğlenceli hale geliyor
- Hikayesi çok iyi yazılmamış
- Warzone oynamak bazen daha keyifli
Bu oyunun çok oyunculu modu 2019 yılında çıkan Modern Warfare ve Cold War oyunlarının çok oyunculu modlarının harika bir karışımı gibi olmuş. İkisinin de en iyi noktalarını alıp kötü noktalarını düzelterek ortaya çok kaliteli ve keyifli bir çok oyunculu mod çıkartmışlar.
Hikaye modu için ise bunu maalesef söyleyemiyorum çünkü sadece ikinci dünya savaşı hikayesi yapalım diyerek çok özenmemiş gibiler. Yine de zombileri ve çok oyunculu modu kesinlikle denemeye değer.
Çok Oyunculu
Bu mod belki de CoD oyunlarının en sevilen yanı. Hatta o kadar öensiyorlar ki bir ara sadece bu mod odaklı CoD Black Ops 4 bile çıkarttılar. Her ne kadar 2019 yılında çıkan ve oynaması ücretsiz olan Warzone modu bunu biraz değiştirmiş olsa bile benim iin hala daha çok oyunculu modlarını oynamak kadar keyif veren bir şey yok diyebilirim. Oyun çıktığında 16 geleneksel haritayla çıktı ve bu benim için çok yeterli bir sayı diyebilirim. Ne kadar fazla ve yaratıcı haritanız varsa o kadar oynanabilir bir mod oluyorsunuz.
Vanguarddan önce çıkmış son 3 oyunda geleneksel olarak adlandıracağım çok oyunculu modun yanında her zaman farklı bir mod da eklenmiştir. WW2 oyununda bir kaç tane Savaş Modu haritamız vardı ve hepsi gayet eğlenceliydi. Modern Warfare’da çok büyük ekiplerle savaştığınız bir Ground War modu vardı. Bu oyunda ise Arms Race isminde bir mod tanıtıldı. İki takımın karlı bir haritada birebirlerinin kalelerini ele geçirmeye ve yok etmeye çalıştığı bu mod ise açıkçası bir öncekiler kadar kaliteli gelmedi bana. Bu yüzden aslında biraz kırgınım diyebilirim. Bana nedense biraz Capture the Flag modunun gelişmiş hali gibi geldiği için çok sevemedim ve uzun saatler boyu oynayamadım. Yine de çok oyunculu mod kesinlikle deneyimlenmesi gerekn bir mod olarak oyuncuların karşısına çıkıyor.
Hikaye Modu
Vanguard’ın hikayesini kısaca özetlemek gerekirse bir ingiliz istihbarat subayı olan Arthur Kingsley tarafından yönetilen çok uluslu ve ırklı özel ajanlardan oluşan seçkin bir ekibi konu alıyor. Çok fazla oyunda gördüğümüz gibi bu ekip yine gizli bir Nazi grubunun peşinde. Oyuncular olarak kesinlikle çok şaşırdık. Bu kadar yaratıcı hikayeleri nasıl yazabiliyorlar acaba. Her neyse. Yine de burada küük bir değişiklik yapılmış ve aslında diğer CoD oyunlarına küçük bir hikaye bağlantısı oluşturulmuş. Bu Nazi grubu bir önceki oyunlarda gördüğümüz kötü adamların arkasında da olan gizli bir grup.
Oyunların hikayelerini az da olsa birbirleirne bağladıkları için sanırım onları biraz affetmiş olabilirim. İş böyle olunca Vanguard’ın hikayesi diğer oyunlardan önce geçiyor diyebiliriz. Şimdi bunu dediğim için hikayenin derin olduğu düşünülebilir ama hikaye tam anlamıyla 0 derinlik içeriyor. Çünkü oyun hikayenin bu kısmına odaklanmak istememiş. Onun yerine daha çok yönettiğimiz ajanların geçmiş hikayelerine yönelmeyi tercih etmişler. Bence yaptıkları en büyük hata ise bu olmuş. Aslında çok derin bir hikayeye sahip olabilecekken yeni bir formül denemek istemişler ancak bence ellerine yüzlerine bulaştırmışlar ve ortaya vasat bir hikaye modu çıkmş.
Haritalar
16 geleneksel çok oyunculu haritayla piyasaya sürülen bu seriye son ve tek giriş Modern Warfare III idi. Ancak, lansmandan sadece iki hafta sonra Gönderi'nin piyasaya sürülmesiyle, Vanguard aslında 17'ye sahip olacak. Ve buna, sayıyı artıran dört Champion Hill haritası dahil değil.
Bundan önceki son üç oyunda, normalde geleneksel MP'ye ayrılabilecek kaynakların ve alanın bir kısmını kaplayan ikincil MP modu her zaman olmuştur. İkinci Dünya Savaşı'nda bir avuç Savaş Modu haritamız vardı; Modern Warfare'de büyük bir ekip olan Ground War haritaları vardı. Ve Black Ops Cold War'da Fireteam ve ekstra büyük Combined Arms haritaları vardı. Hem Modern Warfare hem de Black Ops Cold War'da Gunfight haritaları da vardı.
War Mode ve Gunfight, tüm zamanların en sevdiğim modlarından ikisidir ve her Call Of Duty sürümüne dahil edilmeleri gerektiğini defalarca tartıştım. Ancak Kara Savaşı ve Combined Arms ve Fireteam modları ve haritaları, Call of Duty için çok büyük hissettiriyor; Battlefield büyüsünün bir kısmını ele geçirmeye yönelik yarım yamalak girişimler olarak yorumlanıyor.
Vanguard'ın harita çeşitliliği ve harita kalitesi ise oyuncuyu üzmüyor. Hem varyasyon hem kalite olarak başarılı modlara sahip.
Zombi Modu
Zombi hiçbir zaman benim için en sevdiğim mod olmamıştır. Sadece Balck Ops’un ilk çıktığı zaman bütün arkadaşlarım oyunu almıştı ve saatlerce zombi modu oynamıştık. İşte o yıl belki de en sevdiğim moddu ancak sonrasında bence çok komplike bir hal aldı. Ciddi bir hikaye kasmaya başladılar ve sürekli alman gereken ek paketler çıktı. Ama oyunu bile zor alıyorken ek paketleri hiçbir zaman tam olarak elde edemedim. Belki de çok sevmediğim içindir ancak Vanguard’ın zombi modu bir önceki zombi modlarına göre gerçekten vasatın altında. Harita ve oynanış deneyimi gerçekten çok kısıtlı.
Oyun Stalingrad’ın meydanından başlayan ve ilerledikçe büyüyen bir haritaya sahip diyebilirim. Bu meydanda silahlarınızı yükseltebilir zırh üretebilir ve rastgele silahlar elde edebilirsiniz. Yani özünde bildiğimiz zombi modu olayları. Her oyuna zombi modu koymak artık beni sıkmaya başladı sanırım. Çünkü artık kendisini çok geliştirebilen bir mod olmaktan çıktı ve düz bir oyun moduna dönüştü.