Detroit: Become Human İnceleme
Bir Playstation exclusive oyun olup da sonradan PC dünyasında da boy gösteren Detroit: Become Human, gelecek teması seven oyuncuların radarlarında yerini bulmayı başarmıştır.
Hal böyleyken bize de bu yapımı incelemeden geçmek yakışık kalmazdı. İncelemeye başlamadan önce biraz hikayesine değinelim.
- Muazzam grafikler
- Farklı ve ilgi çekici bir hikaye
- Türkçe dil desteği bulunuyor.
- Gerçekten oynanışa etki eden seçimler.
- Yetersiz diyalog mekanikleri
- Oyun açılırkenki bazı teknik aksaklıklar
Hikayesi
Uzak gelecekte robotlar daha doğrusu ‘Android’ dediğimiz konuşan, düşünebilen ve de öğrenen insanımsı makineler gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Emniyet teşkilatında bir polis, evdeki sadık çalışkan bir yardımcı, hatta gece kulübündeki bir eskort olarak karşımıza çıkabilmektedirler.
Zamanla, düşünebilme ve öğrenebilme yetenekleri, yargılama yetisi kazanmalarına sebebiyet vermiş ve insanlığı ve kendilerini sorgulama seviyesine gelip ona göre eylemlerde bulunmaya başlamışlardır.
Hikaye 3 ayrı Android üzerinden detaylandırılıyor. Yaşlı, zengin ve sakat bir adama bakan Marcus, dedektif Connor ve ev işlerinden sorumlu bir robot olan Kara.
Markus sahibinin oğlu tarafından zorbalık görmesine, Kara’da evin küçük kızının babası tarafından şiddete uğramasına sessiz kalmayarak bir android isyanına ön ayak olmuştur. Emniyet için çalışan Connor ise hangi taraf için hizmet edeceği konusunda oldukça kararsızdır.
Marcus android hakları için örgütlenmiş bir örgütün lideri haline gelirken Kara’da küçük Alice’i şehirde çıkan insan-robot savaşında zarar görmemesi için dışarı kaçırmaya çalışıyor. 3 robot kahramanımızın hikayesi biz oyuncuların seçimleriyle dallanıp budaklanıp sonunda nihayete eriyor.
Grafikler ve Atmosfer
Yapımın grafikleri tek kelimeyle muazzam. Oyundaki ana karakterleri geçin yardımcı karakterleri de es geçin; sokakta rastgele yürüyen NPC’ler bile mükemmel detaylandırılmış. Dünyasındaki en ufak detay bile büyük bir özenle düşünülmüş ve oyuna eklenmiş.
Yüz hatları, mimikler, vücut detayları hepsi hatasıza yakın. Kısacası bu oyunu deneyim etmeye karar verirseniz, gözlerinizin bayram etmesi de en muhtemel olacak şeylerin başında gelecektir.
Seçimlerimiz
Birçok oyunun giriş sekansında ya da tanıtım videosunda “Alacağınız kararlar oynanışı büyük ölçüde değiştirecektir” ibaresi ile karşılaşabilirsiniz.
Ama genelde bu söz çok yüzeysel kalıyor. Yaptığınız seçimler sonucu tüm oynanışta ufak etkilerle karşı karşıya kalmanız, hevesinizin kursağınızda kalmasına neden olur genelde.
Detroit Become Human bu konuda oyuncuyu asla hayal kırıklığına uğratmıyor. Tüm seçimleriniz oyunu baştan aşağı değiştirebiliyor. Hatta aldığınız bir karar sonucu ana karakteriniz ölüp oyun dışında kalabiliyor ve bu özellik oyunun tekrar oynanabilirliği üzerinde pozitif etkilere neden oluyor.
Oyundaki tüm sonları deneyimlemek için haliyle oyunu tekrar tekrar oynamak gerekiyor. Oyunları bizim gibi 100% bitirme hastalığınız varsa size şunu önerebiliriz: Oyunu bitirdikten sonra biraz ara verin ve öyle yeniden başlayın. Aradan geçen sürede başka oyunları deneyimleyin ve biraz yenilenin. Biz bu şekilde yaparak tüm sonlara ulaştık.
Ancak bu ara verme süresinde, oyunun boyutu 55 GB olduğu için bilgisayarınızdan kaldırıp sonrasında yeniden indirmek isteyebilirsiniz. Çok daha iyi bir çözüm isterseniz bizim uyguladığımız yöntemi deneyebilirsiniz:
Firecuda Gaming Hub sayesinde tüm oyunlarımızı bir yerde depolayabiliyor ve dilediğimiz zaman istediğimiz oyuna geri dönüp anında oynamaya başlayabiliyoruz. Böylelikle oyunları yeniden indirmek yerine oyunlardan oluşan devasa bir arşiv oluşturabiliyoruz. Görünüşte ufak ama işlevde devasa bir oyun istasyonu diyebiliriz bu ürün için.
Karar
Teknoloji devriminin hayatımızı kolaylaştırmasının yanında ne kadar değiştirip çıkmaza sokabileceğini ve insan-robot olgusu ve ilişkisinin zamanla nasıl ters yüz olabileceğini güzel bir hikaye ve olağanüstü grafiklerle oyun dünyasının beğenisine sunan Detroit: Become Human gerçekten deneyim edilmesi gereken bir yapım bizce.