Dying Light 2: Stay Human İnceleme
Kötü yazılmış karakterler, mükemmel ötesi parkur mekanikleri her yerde zombi parçaladığımız bir açık dünya ile birleşince ortaya harikulade bir oyun çıkmış diyebilirim. İnsanların çatılarda yaşadığı ve neredeyse herkesin zombi parçalayan parkur uzmanlarına dönüştüğü bu keşfe açık açık dünyada sabahları binalarda saklanan ve geceleri dışarıda partileyen zombilere çok dikkat etmelisiniz.
- Parkur
- Combat sistemi güzel
- Açık dünya çok güzel dizayn edilmiş
- Karakterler biraz sıkıcı
- Hikayesi çok içine çekmiyor
Ben Bu Oyunu Sevdim
Dying Light 2, 2022 yılının en çok beklenen oyunları listesinde benim için ilk beşe giren bir oyundu. Bunun sebebi de ilk oyunu oynarken acayip keyif almamdı. Aslında çoğu oyuncunun çok beklediği bir oyun olduğu için muhtemelen bu yazıyı okumadan önce oyundaki hatalardan şikayet eden tonla insan görmüşsünüzdür ancak ben bunları kötü yan olarak eklemek istemedim. Çünkü artık buna alıştım. Artık bu derece büyük bir oyunun hatasız çıkması benim için bir mucize olur bu yüzden buna alışmak zorunda olduğumu hissediyorum ve Cyberpunk kadar aşırı kırık bir şekilde hatalarla karşılaşmadığım için bunları oyunu oynarken tolere edebildim. İlk oyunda da olduğu gibi parkur sistemi gerçekten mükemmel yapılmış.
Aynı şekilde açık dünya da keşfe açık olduğu için ve yaptığınız bazı seçimlere göre değiştiği için parkur sistemi ilk oyuna göre çok güzel bir atılım yapmış diyebilirim. Mükemmel bir parkur mekaniği bence yaratıcı ve güzel dizayn edilmiş bir açık dünya ile birleşince ortaya da koşarak gezmenin çok keyif verdiği bir oyun çıkmış. Şunu da bütün içtenliğimle söylemeliyim ki oyunun yaptığı en güzel şey de açık ara bu olmuş. Gece gündüz döngüsü de aynı şekilde bence serinin ilk oyununda da harika işliyordu. Geceleri özellikle dikkatli olmanız gerekiyor çünkü bütün zombiler sokaklarda gezmeye başlıyor ve inanın bana etrafta çok fazla varlar. Gündüz vakti ise bütün virüslü arkadaşlarımız gece yorgunluğu ile dışarı çıkmamaya karar verdikleri için (bu sadece bir şakadır) binaların için adeta birer zombi kovanına dönüyor. Bu yüzden sabahları dışarda malzeme aramak ve görevleri yapmak daha mantıklı bir hal alıyor. Yani gece gündüz dengesi çok güzel bir şekilde dengelenmiş ve oyunu oynama stilinizi ve tarzınızı kesinlikle etkiliyor. Ayrıca oyunda level atladıkça parkur hareketleriniz geliştirdiğiniz bir sistem de mevcut ve burada kesinlikle kendi oyun stilinize en uygunlar ile başlamanızı tavsiye ederim. Bunların yanında oyuna yeni eklenmiş olan yamaç paraşütü ise şehri gezerken bana özgürlük tanındığını gerçekten hissettiren bir detay olarak karşımıza konmuş. Combat sistemi gayet güzel olmuş. Hem zombileri hem de düşmanlarınızı öldürebileceğiniz gerçekten çok fazla seçenek var. Bunun yanında ilk oyuna göre daha fazla zombi çeşitliliği olması da aksiyona güzel bir çeşitlilik katmış ve onu daha eğlenceli kılmış.
Neler Eksik
Gelelim oyunumuzun eksik yanlarına. Eksik diyorum çünkü bence bunlar da kötü değiller sadece üstünde çok fazla durulmadığı belli olan detaylar diyebilirim. Öncelikle combat ne kadar zevkli olsa da insan yapay zekalar çok fazla zeki değiller. Genel olarak bir grup insanla savaşırken bazılarını uzaktan sadece bakıp o sırada sizinle dövüşüyor olan arkadaşlarına “aslansın yaparsın” gibi destek verirken görebiliyorsunuz. Zombilerin aksine insan düşman çeşitliliği de bence az kalmış ve bir kaç çeşit düşman daha eklense daha keyifli olabilirmiş. Hem insan hem başka tür bir düşmana sahip oyunlar nedense insan düşmanları hep kötü eksik ve yetersiz yapıyorlar. Bir şirket artık buna dur demeli ve insan düşmanlara da biraz odaklanmalı. Geceleri ne kadar gergin geçse de ilk oyundaki kadar çığlık atmama sebep olmadı.
İlk oyunda gece dışarı çıkacağım zamanlar bir süre oturup soluklanıp hayatımı sorguladıktan sonra öyle devam ederdim oyuna. Ancak bu oyunda sanki kendimi biraz daha rahat hissettim diyebilirim ki baya korkak bir insanımdır. Bir başka eksik kalan nokta ise verdiğiniz seçimler haritada güzel değişikliklere sebep olsa da hikaye bazında o kadar da çok değişikliklere sebep olmuyorlar. Bir şehrin başındaki kişiye 100 kez bile ihanet etseniz sonunda bir şekilde onun için görev yaparken buluyorsunuz kendinizi. Son ve en büyük eksik ise karakterler. Karakterler çok sönük. Sürekli yanınızda farklı karakterler oluyor bu yüzden bir karakteri görme süreniz aşırı kısa genel olarak. Hal böyle olunca da yan karakterler ile bağ kuramıyorsunuz ve hikaye baymaya başlayabiliyor.
Gelişmiş Bir Versiyon Deneyimi
Dying light 2 serinin ilk oyununun aşırı gelişmiş bir versiyonu diyebilirim. İlk oyunda güzel olan bütün mekanikler oyunda tutulmuş ve hepsi çok güzel şekilde bir hatta iki adım ileri taşınmış. Parkur çok zevkli, combat sistemi yeterince keyifli ve gece gündüz döngüsü mükemmel bir dengede. Hikaye ve karakterler çok ortalama olmasına rağmen çok hikaye bağımlısı bir insan değilseniz oyun sizin içinde senenin en güzel oyunlarından biri olacaktır. Ben oynarken gerçekten çok keyif aldım ve bazen saatlerce başında oturdum. Rahatlıkla bu oyunu sizlere tavsiye ederim.