Final Fantasy 14 İnceleme
Bütün oyunların ortak noktası olan dostluk, kişisel gelişim ve fantastik macera temalarını da unutmamak lazım. Final Fantasy XIV Online serinin geleneğini bozmadan, klasik temaları MMORPG ögeleriyle birleştirerek bize sunuyor.
- Göz yaşartan, sürükleyici hikâyesi
- Son derece zengin ve gelişmiş oyun sistemleri sayesinde çoğu oyuncuya uygun bir içerik mutlaka çıkıyor
- Ek paketleri çıkıyor ve isteğe bağlı içerik bol
- Sürekli yamalar ile her daim güncel
- Seviye atlamak biraz zorlayıcı ve A Realm Reborn bitmek bilmiyor.
- Abonelikler Dolar ve Euro üzerinden.
Serinin diğer oyunlarının aksine FFXIV bir MMORPG. Bu sebeple diğer oyunlarla kıyaslanması tamamen farklı bir tür olduğundan dolayı pek mümkün değil. Ama yine de FF çizgisinden çıkmadığını size söyleyebiliriz. MMORPG olmasına rağmen oyun olağanüstü diyalogları, üzerine oldukça uğraşılmış ve son derece ilgi çekici oynanış sistemleri, fantastik ayarlar ve saatlerce sıkılmadan oynayabileceğiniz içeriklerle incelikle işlenmiş bir hikâye içeriyor.
Yarattığınız avatar birçok MMORPG'de de olduğu gibi hikâyenin ana karakteri. Hikâye onun etrafında olan olayları ve ilişkilerini işliyor. Eorzea isimli bir gezegende yaşıyorsunuz ve bir maceracısınız. Hem de elinden her iş gelen, herkesin imdadına koşan koca yürekli bir maceracı. Bazen bunu abartabiliyorsunuz hatta. NPC’ler sizi resmen suistimal ediyor. Git bacım kendi kozalağını Central Shroud’a kendin taşı. Hep biz mi getir götür yapacağız. Vallahi 10 Gil (oyundaki para birimi) için bir soytarılık yapmadığımız kaldı! (Not: 10 Gil için soytarılık yapıyorsunuz.) Toy bir maceracı olarak başlıyorsunuz kariyerinize, sonrası yokuş aşağı zaten. Bir bakmışsınız uluslararası entrikalara bulaşmışsınız. Bir bakmışsınız farklı bir kıtada deli herifin tekini kovalıyorsunuz. Primal’lardan bahsetmiyoruz bile. Diyeceğimiz o ki efsanevi bir maceracı olup çıkıyorsunuz. Size “Warrior of Light” diyorlar. Her sorunu da sizin çözmenizi bekliyorlar. Ne karşılığında peki? 1000 GİL KARŞILIĞINDA!
FFXIV’nin en yeni ek paketi Endwalker da yolda olduğuna göre, gelin en son kaldığımız yere, yani Shadowbringers’a bakalım. Evet, ismi kadar karanlık. Evet, ismi kadar karamsar.
FFXIV’nin en son ek paketi olan Shadowbringers yeni bölgeler, yeni bir hikâye ve oynanışında iyileştirmeler dâhil olmak üzere daha fazla içerik sunuyor. Hikâyesi ve karakterleriyle sizi yakanızdan tutuyor ve kolaylıkla etkisinden kurtulamayacağınız duygusal bir maceraya doğru sürüklüyor.
“Işık ne kadar parlaksa gölgesi de o kadar karanlık olur.”
Shadowbringers'ın hikâyesi sizi ışık tarafından tüketilen bir gezegene götürüyor. Işıkla ve ışık tarafından üretilmiş canavarlar tarafından istila edilmiş bir dünya Norvrandt. Hayatta kalan bir grup, Kristal Kule ve etrafına kurtulmuş bariyer korumalı şehri Crystarium’da yaşamlarını devam ettirmeye çalışıyor. Günlerinin sonunu bolluk ve açgözlülük içinde geçiren diğer grup ise Eulmore adı verilen bir kaleden oluşan şehirde yaşıyorlar. Onlar kadar “asil” ve “zengin” olmayanlar kalenin altında gecekondularda ve çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyorlar. Işığı yok ederek, “Warrior of Darkness” rolünü üstlenerek ölmekte olan topraklara yardım etmek için kendi dünyanızdan koparılıyorsunuz.
Zorunlu Hikâye Görevleri
Çok oyunculu bir oyun olmasına rağmen, FFXIV Online'ın hikâyesini oynamak oyun içindeki bazı içeriklere erişmek için zorunlu. Sıradan görünüşlü görevler bile hikâyede şaşırtıcı gelişmelerine yol açabiliyor. Oyunu geliştiren ekibinin çabası takdire şayan. Bu oyun, eski Final Fantasy oyunlarının tüm nostaljik unsurlarını tek bir karaktere odaklayan ve yeni, sürükleyici bir hikâye ile birleştiren, deneyimlemeniz gereken bir oyun.
Karakteriniz çeşitli sebeplerle (spoiler vermeyelim şimdi) bu yeni gezegendeki gelişmelerin vazgeçilmez bir parçası oluyor. Hikâye ilerledikçe karakteriniz gelişiyor, hatta büyüyor bile diyebiliriz. Onunla beraber dostları, size kaderinizin bu cilveli yolunda arkadaşlık eden NPC’ler de hikâye görevleri süresince önemli gelişmeler yaşıyorlar. Sadece dış görünüşe önem veren boş NPC’ler değiller. Kendi hayalleri, dertleri, pişmanlıkları ve sırları var. Hikâye ilerledikçe açılıyorlar zaten.
Diyaloglar ve görevler inanılmaz bir incelikle düşünülmüş. NPC’lerin verdiği görevler bazen bir olaya derinlik katıyor, bazen bulunduğunuz bölge ile ilgili bilgi veriyor. Siz orada olmasanız bile hayatın devam ettiği izlenimini veriyorlar. Sanki NPC’lerin bir hayatı var. Heavensward ek paketine kadar NPC’lerle olan diyaloglarınızda size verilen bir seçenek yok.Heavensward’dan sonra size diyalog seçimleri veriliyor. Karakterinizin bir olaya karşı duruşunu ve bir durumda ne diyeceğini seçebiliyorsunuz. Olayların sonucunu değiştiremiyorsunuz tabii, ama seçtiğiniz cümleye göre NPC’lerin tepkileri ve cevapları değişebiliyor.
Final Fantasy XIV'ün hikâyesi yavaş gelişen bir hikâye. Özellikle de A Realm Reborn ek paketi bu sebeple biraz sıkıcı bile gelebiliyor. Ama A Realm Reborn’dan sonra oyunun geliştiricileri de bu sorunun farkına varıp ana hikâye görevlerini daha net ve duru tutuyorlar. Çok önemli politik görevlerin arasında ana hikâye görevi adı altında pazardaki teyzenin getir götürünü yapmıyorsunuz yani. Bazı durumlarda iki görev arası süre biraz uzun olabiliyor. Hikâye görevlerinin seviye sınırlaması var. Bu da sizi zindanlara girmeye, canavar öldürmeye ve oyunun tecrübe puanı veren başka etkinliklerini yapmaya yöneltiyor. Gerek FATE’ler olsun gerek Hunt’lar olsun, seviye alabileceğiniz pek çok etkinlik bulunuyor. Yalnızca tek bir sorun var, seviyeniz yükseldikçe seviye atlamanız zorlaşıyor. Günlük zindanları yaparak, FATE’lere girmek de bir yere kadar yardımcı olabiliyor size. Bu seviye sınırı hem oyun içi ilerlemeniz, oyunun farklı alanlarına odaklanabilmeniz ve ana hikâye zindanlarını tamamlamanız için, hem de hikâyenin bir an evvel bitmemesi için. Çünkü bir başladınız mı su gibi gidiyor.
Tuzlu Macera
Oyunun mağazası “MogStation”da hikâye atlama içeriğini satın alarak önceki ek paketleri atlayıp doğrudan Shadowbringers'a geçebiliyorsunuz. Ama tabii ki zindanların ve Trial’ları açmak, minion ve mount’lar elde etmek ve elbette oyunun sunduğu birçok sınıfı seviye atlatmak için eski alanlara geri dönmeniz gerekiyor. Oyunun bu kadar çok içeriğe sahip olmasının tek gerçek dezavantajı inanılmaz zaman harcamanız gerekmesi.
Final Fantasy XIV’ü oynamak için aylık bir ücret ödemeniz gerekiyor. Aylık aboneliklerin iki türü vardır. Biri her sunucu için sizi bir karakterle sınırlandıran “Entry Level”, diğeri ise her sunucuda sekiz karaktere kadar karakter yaratmanıza izin veren “Standart Level”. O kadar fazla karaktere gerçekten ihtiyacınız var mı bir düşünmek lazım. Çünkü bir karakter ile bütün sınıfları oynayabiliyorsunuz ve inanın bize çok fazla sınıf var. Çooook. Çok.
Tabii oyunu da satın almanız gerektiğini unutmayın. Steam üzerinden alacaksanız, 2021 Haziran ayı itibariyle herhangi bir ek paket olmadan 42,99 TL ve bir aylık bedava oyun süresi veriyor. Shadowbringers kendinden önceki ek paketlerle birlikte 152,99 TL ve en yeni ek paketi de ön sipariş fiyatı ile 152.99 TL. Tabii siz iyisi mi fiyatlarda değişim oldu mu diye takip etmek için enucuzoyun.com sayfasını ziyaret etmeyi ihmâl etmeyin 😊
Festivaller
FFXIV’ün en eğlenceli yanlarından biri de sezonluk etkinlikleri. Bu etkinliklere katılım sağlayan oyunculara birbirinden güzel ve sadece etkinliklerden elde edebileceğiniz ödüller veriliyor. Yıllar önce yapılan etkinlikleri kaçırdıysanız ve yine de eşyalara sahip olmak istiyorsanız her zaman MogStation dükkânını ziyaret edebilirsiniz. Emote’lar olsun, kozmetik kıyafetler olsun bir sürü seçeneğiniz var. Favori NPC’lerinizin kıyafetlerini ve silahlarını edinebiliyorsunuz mesela.
Tarz Sahibi
Zindanlardan düşürdüğünüz kıyafetler şu anki seviyeniz için çok mu düşük? Ama görsel olarak inanılmaz güzeller mi? Glamour Plate’ler derdinize deva. Oyunda karakterinize ait bir kıyafet dolabı var. Belirli bir limite kadar sadece kozmetik amaçlı kullanacağınız kıyafetleri burada saklayabiliyorsunuz. Sakladığınız kıyafetleri Glamour Plate’de düzenleyerek kendinize kıyafet setleri oluşturabiliyorsunuz.
Evim Evim Güzel Evim
Final Fantasy’de şöyle bir sorun var. Oyuncu evlerine olan talep o kadar fazla ki, sunuculardaki ev sayısı asla yeterli gelmiyor. Oyuna bir süre ara vermiş oyuncular, evlerinin boşaltılması tehlikesiyle karşı karşıya. Tabii bu gerçekleşmeden önce SE oyuncuya bir mail yolluyor ama, yine de tatsız olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Rivayetlere göre bazı oyuncular ev satın alabilmek için günlerce boş bir ev arazisinin önünde bekleyip her saniye satın alma butonuna tıklıyorlarmış. Tuvalete gitmeden, oturdukları koltuktan kalkmadan… Yemeden, içmeden… Bir ev için bekleyen birden fazla oyuncu olduğundan asla yerlerinden ayrılamıyorlarmış. SE’nin buna bir çözüm bulması lazım, yoksa bu gidişat hiç de iyi değil. Oyunun Ishgard bölgesinde yapılan oyuncu evleri buna kısa süreli bir çare olacak diyorlar. Açıkçası bize sorarsanız bu sorunu çözecek gibi durmuyor.
Fantasia Bağımlıları Destek Toplantısı
Oyunun Mogstation dükkânından gerçek parayla satın alabileceğiniz bir sürü eşya var. NPC’lerin kıyafetleri, mount’lar, minion’lar, etkinliklere özel eşyalar ve Fantasia. Fantasia dediğimiz şey karakterinizin dış görünüşünü kökten değiştirmenizi sağlayan bir iksir. İsterseniz şeytanın sağ kolu 1.10 bir cüce, pardon, Lalafell olabilirsiniz. İsterseniz 2 metre boyunda kaslı bir tavşana, yani Viera’ya dönüşebilirsiniz. Yalnız size küçük bir uyarı: Bağımlılık yapabilir!
On parmağında on marifet
Final Fantasy'nin sınıf sistemi şöyle: karakterinizi herhangi bir sınıf olarak oynayabiliyorsunuz. Dungeons&Dragons’dan esinlenmiş sınıflar var. Ana sınıflar arasında Şifacılar, DPS’ler ve tanklar bulunuyor. Ayrıca zanaatkâr ve toplayıcı sınıfları var. Onlarla zindanlara giremiyorsunuz fakat zindanlara girerken ihtiyacınız olacak eşyaları üretip malzeme toplayabiliyorsunuz. Oyun sınıflar arasında geçiş yapmanıza teşvik ediyor.
Sınıflar “Disciple of War” ve “Disciple of Magic” diye ikiye ayrılıyor. Bu sınıflarda belirli bir seviyeye geldiğinizde, sınıfınız hikâye görevini yaparak bir Ruh Kristali alıyorsunuz. Böylelikle Job’ınızı açmış oluyorsunuz. Örneğin “Archer” sınıfı “Bard” oluyor, “Pugilist” ise “Monk” oluyor. İşleri sınıfınızın biraz gelişmiş versiyonu olarak düşünebilirsiniz. Zindanlarda tank (düşmanları üzerine çekmekle görevli), şifacı (parti üyelerini sağlıklı ve tankı canlı tutar) ve DPS (hasar vurucu) olmak üzere üç ana rolden birini doldurmak üzerine tasarlanmış.
Final Fantasy XIV'te bütün Job’lar geliştirmeye değer, denebilirler ve size inanılmaz bir oynanış süresi sunuyorlar. İlk olarak başlangıç karakteriniz oyunun sunduğu her sınıfa erişebildiğinden, kesinlikle istemediğiniz sürece alternatif bir karakter oluşturmanız veya geliştirmeniz gerekmiyor. Normalde diğer MMORPG'lerin çoğu karakterinizi en baştan seçtiğiniz sınıfa kilitler, bu nedenle diğer oyun stillerini deneyimlemek için yepyeni bir karakter oluşturmanız gerekir. Bir şifacı oynuyorsunuz diyelim, sıkıldınız mı? Bam! Hemen bir tank sınıfı açıp onu geliştirmeye başlayabilirsiniz. Yoksa takımı taşımaktan sırtınız mı ağrıdı? DPS’leri deneyin.
DPS sınıfları oldukça rağbet gördüğünden zindan sırasına girdiğinizde uzun süreler beklemek zorunda kalabilirsiniz. Öte yandan tanklar ve şifacılar daha fazla bir uğraş gerektirdiğinden çok tercih edilmezler. Bu nedenle tank ve şifacıysanız bir parti bulmanız oldukça kolaydır. Bir DPS’in zindana girmesi için yarım saat beklemesi gerekirken bir şifacı olarak bir dakika bile beklemeden girebilirsiniz.
Shadowbringers ile oyunun maksimum seviyesi 70’ten 80’e yükseliyor. Bu sebeple her sınıfa yeni yetenekler geliyor. Oynanışınızı ve oyunun dengesini değiştirebilecek yeniliklerdir bunlar. Diyelim ki bir şifacı olan White Mage’i oynuyorsunuz. 5 yeni yeteneğiniz var. Bu yetenekler oyundaki rotasyonunuzu, vurduğunuz hasarı ve iyileştirmenizi etkiliyor.
Shadowbringers ek paketi oyuna iki yeni sınıf getiriyor: Dancer (menzilli, yakın dövüş DPS sınıfı) ve Gunbreaker (Gunblade kullanan bir Tank sınıfı). Dancer, daha güçlü becerileri rastgele sıraya dizilmiş olsa da, oldukça fazla hasar veren, öğrenmesi oldukça kolay bir sınıf. Gunbreaker ise mermilerinin sihirle şarj edilmesiyle güçlü saldırılar yapan Final Fantasy VIII'den esinlenilmiş gösterişli kılıç saldırılarına sahip güçlü bir tank. Hemen hemen tüm sınıfların bu gibi benzersiz oynanışları var. Bu da size uygun bir oyun stili bulmak için bol bol fırsat veriyor.
Çalış çalış nereye kadar
Tabii ki kadim canavarlar mücadele ederken ve siyasi olayların içinde sürüklenirken karakteriniz sinir stres oluyor. Resmen bütün dünyanın sorumluluğu onun üzerinde çünkü. Peki karakterinizi nasıl eğlendirebilirsiniz? Hobiler edinerek mesela. Bu MMORPG’de sadece savaşan sınıflar yok. Her biri kendi pratik amacına sahip, denemek için çok sayıda zanaatkâr ve toplayıcılık sınıfları bulunuyor. Culinarian’lar bonus veren gıda maddeleri üretebilir. Deri işçileri deri aksesuar ve zırh üretebilirler. Zırh ustaları metal ve plakadan zırhlar yapabilirler. Zanaat sınıfları ile oluşturduğunuz hemen hemen her eşya diğer oyuncularla takas edilebilir veya pazarda satılabilir.
Zanaatkârların kullanımı için değerli botanik, mineral ve balıkçılık malzemeleri toplayabileceğiniz toplayıcılık sınıfları mevcut. Bu malzemeler kişisel el sanatlarınız için kullanılabilir veya isterseniz başkalarına da satılabilir. Tabii ki zanaatkârlık ve toplayıcılık, savaşa odaklanan sınıflar kadar cezbedici olmayabilir. Bu sınıfların da maksimum seviyesi 80’dir ve seviye atladıkça yetenek kazanırsınız. Böylelikle daha zor ve daha yüksek seviyeli noktalardan malzemeler toplayabilirsiniz. Ne kadar nadir malzeme toplarsanız bu malzemeleri “Market Board”da satıp o kadar fazla para kazanabilirsiniz. Özellikle Gillionaire olma yolunda en kolay ilerleyebileceğiniz sınıflardır. Bunlar eğer oyuna harcayabilecek bir miktar zamanınız varsa ve savaşmaktan çok bir şeyler üretmeyi seviyorsanız tam size göre sınıflar.
Tabii ki karakterinize hobi gibi gelecek bu sınıfların dışında da eğlenmelik etkinlikler var. Manderville Gold Saucer U’ldah’ta bir kumarhane. Final Fantasy VIII'den Triple Triad kart oyunu ve Final Fantasy VII'den Chocobo yarışları da dâhil olmak üzere mini oyunlarla dolu. Haftalık çekilişlere katılıp Gil ve MGP kazanabiliyorsunuz. MGP’ler NPC’lerden özel eşyalar ve kozmetik ürünler satın almak için kullanılabiliyor.
Şatafatlı Golden Saucer hayatı size göre değilse hazine avını deneyebilirsiniz. Canavar avlarına katılıp, başarıların kilidini açmaya çalışmakla uğraşabilirsiniz. Oyunun asıl oyun sonu içeriği zindanlarla falan alakalı değil. Asıl oyun sonu içerik karakterinizin görüntüsünü, tarzını özelleştirmek, ev dekorasyonu yapmak. Saatlerce uğraşıp, bu uğraşınızdan kendinizi kaybedebilirsiniz bile. Öyle bir çeşitlilik var. Oyun içi bölgelerden ev alabiliyor, bu bölgelerde bulunan apartmanlardan daire kiralayabiliyorsunuz. Dairenizi en uygun şekilde dekore edip arkadaşlarla beş çayı içebilirsiniz.
Oyunun bir de “role play” etmeni var. Oldukça da popüler bir etkinlik bu. Limsa Lominsa’ya giderseniz mutlaka Roleplay yapacak bir partner bulabilirsiniz. Karakteriniz olarak başka karakterle konuşabilir, evlerde düzenlenen kafe etkinliklerine ve gösterilere katılabilirsiniz. Oyunun roleplay topluluğu oldukça geniş bir etkinlik yelpazesi sunuyor.
Fantastik bir dokunuş
Vagrant Story ve Final Fantasy XII ile ünlenmiş Akihiko Yoshida, karakter tasarımlarının arkasındaki sanatçı. FFXIV tüm Final Fantasy oyunlarına yoğun göndermelerde bulunuyor. Birçok eski oyundan canavar tasarımlarını ödünç alıyor ve hatta geliştiriyor. Oyun dünyası küçük detaylarla ve değişikliklerle dolu. Haritadaki her bölge incelikle inşa edilmiş.
Oyunun müziği inanılmaz. Masayoshi Soken sağ olsun müzikler bulunduğunuz bölgeleri yansıtmakla kalmıyor, onlara adeta can veriyor. Zindanların müzikleri özene bezene bestelenmiş.
Oyunu çalıştırmak için öyle ahım şahım oyuncu bilgisayarlarına ihtiyacınız yok. Çok minimal gereksinimleri var. Oyunu çalıştırmak için en az 2,4 GHz Intel Core i5 CPU, Nvidia GeForce GTX 750 veya AMD Radeon R7 260X GPU, 4GB RAM, 60GB depolama alanı ve Windows 7 işletim sistemine sahip bir bilgisayar bile işinizi görebiliyor. Tek bir sorun var oyundan aldığınız FPS daha güncel bilgisayarlara göre düşük oluyor. Hatta bu belki Shadowbringer’s ek paketinde ve Alliance Raid’lerde sıkıntı yaratabilir.
Final Fantasy 14 Online
Abonelik ödeme modeli ile çalışan Final Fantasy XIV Online, size hakiki Final Fantasy deneyimini sunan ve eşi benzeri olmayan bir oyundur. Sürekli gelen yeni içerik, dönemsel etkinlikler ve denge yamaları oyunu taze tutar. Topluluğundan bahsetmiyoruz bile. Kendi oyun tarzınıza uyacak birilerini mutlaka bulabilirsiniz. MMORPG olmasına rağmen, diğer Final Fantasy oyunlarından aşağı kalır yanı yoktur. Verdiğiniz her kuruşa değer diyebiliriz.