Gang Beasts İnceleme
Öldürmeyen Şey Güçlendirir
Öylesine derin, teknik bilgi gerektiren bir dövüş oyunu değil. Ayakta kalmanız fizik motorlarının vicdanına kalmış, poponuzun üzerine "löpçük" diye düşmemek için çabalıyorsunuz. Birçok açıdan Coffee Stain Studios'un Goat Simulator oyununa benziyor. Goat Simulator kadar basit ve en az onun kadar gıcık. Hatta ondan daha eğlenceli bile olabilir. Çok güçlü bir oyun değil, öyle olmasına da gerek yok çünkü Gang Beasts'i Gang Beasts yapan bu zayıflıkları.
Daha öncelerinde oyun tanıtım etkinliklerinde ve üç yıllık erken erişim süresince görmüş olabileceğiniz gibi, Gang Beasts, çeşitli arenalarda bir grup ayakta durmakta zorlanan dövüşçüyü birbirleriyle kapıştırıyor. Bazı yapımcı firmalar oyunun "Streets of Rage ve Doucle Dragon tarzında" olduğunu iddia etse de Gang Beasts'in yanında bu eski arcade oyunları tasarım şaheseri kalıyor. Boneloaf, beceriksiz ve ayakta duramayan avatarların kontrolünü kasıtlı olarak zorlaştırmış. Keşkül gibi sallanan, "löpçük" diye yere yığılan karakterlerle dövüşler sarhoş kavgaları gibi gelişiyor. Attığınız kafaların denk gelmemesi ve karşılıksız bırakılan hayata tutunma çabaları arasında şanslıysanız rastgele bir yumrukla rakibinizi yere yığabiliyorsunuz.
- Avatar özelleştirmelerindeki kıyafetler güzel, çeşitli ve absürt.
- Aynı tarzdaki diğer oyunlara göre daha özensiz görünmesine rağmen kendi tarzı var.
- Ne kadar fazla kişi oynarsanız o kadar eğlenceli, tek başınıza bile oldukça eğlenilebilir. Bir süre oynayıp sıkılıp sonra tekrar başlayabilirsiniz. Oyuna bağlılık gerektirmiyor.
- Düşük sistem gereksinimleri sayesinde rahat oynanabilirlik.
- Kontrolleri öğrenmesi çok uzun sürüyor
- Klavye ve Fare ile oynarken Gamepad'e geçince problem çıkarıyor.
- Arenalarda hâlâ çözülmesi gereken problemler var, tadınızı kaçırabiliyor.
Kontroller
Bu oyun ilk başta gözünüz kapalı oynayabileceğiniz kadar basit bir oyun değil. Zamanla alışıyorsunuz. Kontrollerin anlaşılması kolay ve ilk düşündüğünüzden daha geniş bir hareket kabiliyeti sunuyor. Normal vuruş bile yapmak çok zor ancak doğru zamanda zıplama tuşunu kullanırsanız uçan bir rakibin bile ensesine bir tane geçirebilirsiniz. Sola veya sağa yumruk atabilirsiniz fakat bu tuşlar rakipleri, korkulukları, konileri, kirişleri veya çıkıntıları tutmak için de kullanılabilir. Hatta duvarlara tırmanabilir, tek elinizle tutmayı bırakabilir ve kendinizi yukarı doğru sallamak için zıplama tuşunu kullanabilirsiniz; bu, özellikle bir tren gelmeden önce platforma geri dönmeniz gereken Metro arenasında çok önemli.
Bitmeyen Curcuna
Temelde çoğu maç rakiplerinizle kimin daha avantajlı olduğuna aldırmaksızın güreşirken panik içinde tuşlara basarak geçiyor. Umarsızca sallanan ve birbirine giren eller, kollar, bacaklar, kafalar arasında biriniz ansızın, sebebinin ne olduğu kesinlikle anlaşılmadan elden düşüyor ve yere yapışıyor, kendine gelmeden onu hazin sonuna kavuşturmak size kalıyor. Belki onu kaldırıp binanın tepesinden atarsınız ya da yakma fırınına atıp kül edersiniz. Kim bilir, seçim size kalmış. Eğer hiçbir şey yolunda gitmezse ve bir korkuluğun kenarından aşağı atılmak üzerindeyseniz, en azından rakibinizin koluna bacağına tutunarak onu da sizinle derinliklere götürme zevkine erişebilirsiniz.
Çeşitlilik
Arenalar da en az rakipleriniz kadar tehlikeli. Birinde hemen ayağınızın altında rastgele açılıp kapanan bacalar var, diğerinde bastığınız yerler göçüyor. Başka birinde yüzen her an batabilecek buz kütlelerinin üzerindesiniz ve etraftaki tek sağlam zemin olan şamandıraya erişmek için resmen birbirini eziyorsunuz. Bir arena etrafı camla kaplı bir asansör. Camları kırıp asansörün üstüne çıkıp, asansörü tutan kabloları yumruklayarak altınızdaki şanssız rakiplerinizi ölümüne düşürebiliyorsunuz. Gerçek şu ki oynayabileceğiniz bir sürü arena var ve hepsi birbirinden zevkli haritalar.
Avatarların özelleştirilebilen kıyafetleri eğlenceye eğlence katıyor. Kıyma makinesine kafasında balkabağı olan bir adamın sırt çantalı bir ayı fırlatmasını izlerken oyunun Karadeniz’de gemileri batasıca fizik motoruyla cebelleşmek, en kötü gününüzde bile sizi keyiflendirebilir. Hatta biriniz Rick diğeriniz Morty olarak dövüşebilirsiniz, onların da kıyafet seçenekleri oyunda mevcut. Düşünsenize Morty olarak Rick’i kaldırıp fırına atıyorsunuz. Ayrıca oynadığınız avatarın ten rengini de üstünüze ve altınıza giyeceğiniz kıyafetleri de “kombinleyebiliyorsunuz”, illa set kıyafetleri seçmenize gerek yok.
Kusurlu Güzellik
Bütün bu özellikler bir araya geldiğinde harika bir yerel çok oyunculu oyun ortaya çıkıyor. İki kişi için eğlenceli, dört kişi için getirdiği rekabet ile zaman geçirmek için birebir bir oyun. Fakat ne yazık ki oyun üç yıl önce neydiyse hâlâ o. Oyun içi hâlâ düzeltilmemiş hatalar var. Arenaların kör noktaları var, örneğin online oynadığınız bir oyunda bir binanın arkasına düşerken bir yere tutunursanız maçtan atılabiliyorsunuz. Kendinizi nasıl yukarı çekebileceğinizi görmek ve kendinizi kurtarmak neredeyse imkânsız.
Oyunun sunumu oldukça sade, alanındaki diğer oyunlar Gang Beasts’in eksikliklerini gözler önüne seriyor. Resmen insanı çileden çıkarmak için yaratılmış olan “Waves” modu sizi son derece yetenekli (ve aslında bu kadar yetenekli olmaması gereken) yapay zekâ rakiplerin karşısına getiriyor. O kadar zor ki kazanmanız tamamen şansa bağlı. Oyun detaylı ve hızlı yanıt veren kontrollere sahip olmaması bazı arenalarda iyice rahatsız edici oluyor. Futbol modunun kaotikliği de güzel bir eklenti. Fakat yine de muhtemelen birkaç kere oynayıp bir daha yüzüne bile bakmayacağınız bir mod.
Online oynama tecrübesi de hiç fena değil. Maç bulması biraz sürse de beklediğiniz süreye değiyor. Çünkü herkes beceriksiz ve hep beraber hayatta kalma mücadelesi veriyorsunuz, başkalarının da sizin gibi acı çektiğini görmek eğlenceli. İşte bu raddede bu oyunun yayınlarda ve etkinliklerde bu kadar beğenildiğini anlıyorsunuz.
Karar Anı
Gang Beasts, hâlâ düzeltilmeyi bekleyen eksikleri olmasına rağmen herkesin bir ekranın etrafında toplanıp kendi hatalarına saatlerce gülebileceği bir oyun. Arkadaşlarınızla salgın döneminde evlerinizden eğlenmek için birebir.