Ghostwire: Tokyo İnceleme
Ancak, serin ruh güçleri kazanabileceğiniz ve bir grup köpeği evcilce besleyebileceğiniz bir neon Japon macera oyunu arıyorsanız, mutlaka oyunu deneyimleyin.
Eğer oyunun fragmanlarını izlediyseniz onun biraz korkutucu bir oyun olduğunu düşebilirsiniz. Ancak tam tersi diyebilirim. Evet karakter tasarımları biraz ürpertiyor ama oyun gerçekten tamamen aksiyon odaklı. Oyun boyunca sadece 2 veya 3 kez yerimden zıpladım. Eğer Evil Within gibi bir korku oyunu bekliyorsanız bu oyun kesinlikle size göre değil.
- Aksiyon keyifli
- Karakter tasarımları çok güzel
- Kediler çok tatlı
- Teknik hatalar fazla
- Oyun kısa
- Yeterince korkunç değil
Harika Bir Aksiyon Oyunu
Ghostwire: Tokyo'daki combat oyunun ana cazibesidir. 2022 yılında, son derece hassas ve cezalandırıcı birçok savaş odaklı oyun gördük. Elden Ring ve Sifu size acı çektirmenin ve oyunun kurallarını acımasız bir şekilde öğrenmeye zorlamanın tadını çıkarıyor. Ghostwire: Tokyo ise eritmeden önce bir sürü kötü adama ışık saçan havalı sihirli eller vermek istiyor.
Savaş çok eğlenceli, ki bu şanslı çünkü çok fazla yapacaksınız. Aşırı zor ya da karmaşık değil. Çeşitli renklerde neon darbeler, el bombası görevi gören birkaç tılsım ve kahramanım Akito'nun aletlerinin favorisi olan ruh yayı. Sonunda, oyun size, ister çatı üstlerinden ister yakındaki bir ara sokaktan olsun, sizi fark etmeden önce çoğu düşmanı temiz bir kafadan vuruşla alt edebilecek kadar okçuluk hissi verecektir.
Terkedilmiş bir arabanın arkasına çömelirken pruvamı çekiyorum, bir sonraki hedefimin üstünde yüzen düşmanların bazılarını yok etmeyi umuyorum. Okları bittikten sonra takım elbiseli bir hayaletin arkasına gizlice giriyorum, çabucak bir tasfiye yapıyorum ve çekirdeğini söküyorum, saldıran diğer üç gezgin hortlakların dikkatini çekiyorum. Rüzgar güçlerime geçiyorum ve onlara saldırıyorum, ama bana yaklaşıyorlar ve kendi büyülü saldırılarından kaçınmak için eğilip dalıyorum. Ateşe geçiyorum ve kalabalığın içine volele ettiğim kavurucu, alevli bir küreyi şarj ediyorum.Patlamam onlara sadece biraz zarar veriyor, çekirdeklerini açığa çıkardım, ki bu da benim ruhani dokumamla tutunduğum, onları ölümsüz sakinlerinden soyuyorum. Bu gerçekten çok keyifli.
Intel Core i5 11300H
16GB RAM
RTX 3050Ti Ekran Kartı
15.6" FHD Ekran
Ghostwire şehri Tokyo bir mucize. Sakinlerinin kıyafetleri, çantaları ve telefonları ile gerçekten terk edilmiş hisseden ayrıntılı ve karmaşık bir ortam. Geliştiriciler sokaklarda koşarken ayrıntılar puslu olsa bile, şehrin çeşitli alanlarında taze ve farklı hissetmesini sağlamak için inanılmaz bir iş çıkarıyor. Akito ara sokaklardan geçip herhangi bir çitin üzerinden atlama yeteneğine sahip. Tüm şehir hayaletler tarafından devriye gezildiğinde, kuytu köşelerde saklanmak şehrin düzenini oldukça gerçekçi hissettiriyor.
Biz de bu Tokyo deneyimini Lenovo IdeaPad Gaming 3 Intel modeli ile yaşadık. 16GB RAM ve RTX 3050Ti ekran kartı ile Tokyo sokakları 2x canlı ve rengarenk geldi gözümüze. Bir anlığına kendimizi Cyberpunk 2077 oynuyor gibi hissettik. FHD Ekran ile de çok net bir görüntü elde ettik.
Ufak Ufak Hikaye
Ne yazık ki, Ghostwire'ın birkaç kusuru var.
Hikayesi ortalama derecede iyi. Küçük kız kardeşini kurtarmak için arayış içinde olan Akito rolünü üstleniyoruz. Tokyo ruhlara dönüşmeden hemen önce, Akito bir araba kazasına karışır ve yakın zamanda ölmüş bir ruh avcısının hayaleti olan KK zayıf bedenini ele geçirir. KK bir bedene ihtiyaç duyar ve Akito, KK'nın yetenekleri olmadan yok olur. Ancak, özellikle birbirlerine düşkün değiller. İlişkileri birbirlerine takılıp kalmaktan ibaret. Duyguları ya da geçmişleri hakkında konuşmuyorlar elbette, çünkü onlar aksiyon adamı. Akito'nun kız kardeşi Mari'nin ilişkisi tamamen geri dönüşlerle anlatılıyor. KK, Akito'ya güvenmiyor ve ailesi hakkında konuşmak istemiyor. Sadece iki huysuz adam takılıyor.
Kötü adam Hannya'nın yanı sıra Akito ve KK'nın iki müttefikleri Ed ve Rinko en iyi yazıya sahipler. Kahramanların ona güvenip güvenmeme konusunda tartışmaları, KK'nın onunla ilişkisinin neden bu kadar karmaşık olduğunu ortaya çıkarırken, ikincisi özellikle iyi incelenmiş. Akito ve KK kendileri hakkında konuşamıyorlar, ancak başkaları hakkında konuşmaktan baya memnunlar. Hatta fazla dedikoducular.
Tokyo'nun Hafif Dehşeti
Eğer oyuna biraz vakit ayırırsanız, bu ruhlardan bir grup koşarak ya da sinsi yeteneklerini kullanarak güçlerini bir tapınaktan geri alabilirsiniz. İlk seferinde yaşadığın korku çok hızlı bir şekilde yok olup gidiyor. Ghostwire'ın amacı da bu: Tokyo'nun hafif dehşeti. Çok fazla potansiyeli var, ama bunu takip etmiyor. Ghostwire: Tokyo uzun zamandır oynadığım en iyi aksiyon oyunlarından biri aslında. Sanki hayalet tabanlı bir Watch Dogs ya da neon enjeksiyonlu bir Bioshock oynuyormuşsunuz gibi. Ghostwire bu eski aksiyon oyunlarının ruhuna sahip.