Hunt: Showdown - Northern Justice

Bu DLC bir Efsanevi Avcı, iki Efsanevi silah ve bir Efsanevi tüketilebilir içerir:

- Atlı Polis (Avcı)
- Lekelenmiş Sicil (Winfield M1876 Asırlık)
- Kızıl Yumruk (Scottfield Model 3 Kavgacı)
- Kraliyet Standardı (Cephane Kutusu)

Atlı Polis
Farkında olmadan Av'ın gizli savaşına dâhil olan Jeffrey Forsyth, kanun adamı olarak sürdürdüğü eski hayatını geride bırakıp yeni ve daha yüce bir görev üstlenmek zorunda kalmıştır.


Lekelenmiş Sicil
Bu Winfield M1876 Asırlık, Forsyth'e iyi bir şekilde hizmet etti ve adaletin onun uygun gördüğü şekilde uygulanmasını sağladı. Evinden çok uzakta Bunamış Avcılarla mücadele ederken içine itildiği bu garip yeni dünyada onu sabitleyen önemli bir unsur olduğunu kanıtladı.


Kızıl Yumruk
Forsyth'in adalet anlayışı bazen ellerini kirletmek anlamına geliyordu ve bu da Scottfield Model 3 Kavgacı'yı onun için mükemmel bir alet hâline getirdi. Hem yumruklu saldırılar için dengelenmiş hem de menzilli dövüşler için ayarlanmış olan bu silah, kullanıldığında Atlı Polis'in ceketinin renginde kan akıtır.


Kraliyet Standardı
Bu ve birliğin aldığı diğer Cephane Kutuları her zaman yemeklerinden daha iyi ve daha bol olmuştur. İçinde bulunan kurşunlar Forsyth'in elinde güçlü birer argümandı ve yasaların katı bir uygulayıcısı olarak ün kazanmasına yardımcı oldu.



Atlı Polis Teşkilatı'nda Çavuş Jeffrey Forsyth yasaların katı bir uygulayıcısı olarak ün yapmıştı.

Fırtınalı bir gecede, yarı çılgın bir tuzakçının haydutların bölgedeki yerel kamplara acımasızca saldırdığını anlattığını duydu. Birliğinin geri kalanını beklemesi emredilmişti ama kafasının içindeki bir fısıltı Forsyth'e bunun bekleyemeyeceğini söylüyordu. Emirlerine karşı tek başına yola çıktı.

Uzun bir gece yolculuğunun ardından korkunç bir manzaraya doğru uzanan kan ve vahşet dolu bir patika buldu. Cesetlerden oluşan bir sunağın etrafında Heykeltıraş denen bir şeyi çağıran üç korkunç figür duruyordu. Tereddüt etmeden tüfeğini kaldırarak ateş açtı; duyduğu tiksinti ve dehşete karşı koymaya çalışıyordu.

Birliği onu bulduğunda Forsyth katliamın ortasında tek başına şaşkın ve titreyerek diz çökmüştü. Herhangi bir açıklama yapmayan yoldaşları, onun ve kendilerinin güvenliği için Forsyth'i zincire vurdular.

Günler sonra hücresine bir yabancı geldi. "Bana gördüğün her şeyi anlat. Hayatın buna bağlıymışçasına anlat."

Adamla daha önce hiç karşılaşmamış olmasına rağmen sesi, geceler önce kafasının içinde duyduğu fısıltılara benziyordu. Forsyth aklını başına topladı ve hiçbir ayrıntıyı atlamadan anlatmaya başladı.

O gece Forsyth, silah sesleri ve anahtar şıngırtılarıyla uyandı. "Asılmak istemiyorsan gel," dedi yabancı.

Jeffrey tereddüt etmeden dediğini yaptı. Kamp yapmak için durduklarında John Victor kendini ismiyle tanıttı ve hiçbir uyarıda bulunmadan Forsyth'e ağır bir iğne batırdı. İğnenin etkisinden kurtulamayan Forsyth'in tek yapabildiği, John Victor'un içine çekildiği gizli savaştan bahsetmesini dinlemekti.

Önceki hayatına asla geri dönemeyeceğini bilen Forsyth, Avlanmayı kabul etti. Bu onun yeni adaleti, amacı ve yetki alanıydı.