Atmosferiyle Büyüleyen Oyunlar
Oyunlardaki atmosferi belirleyen unsurlar ise aşağı yukarı bellidir. Bunların içinde elbette grafikler, çevre dizaynı, benimsenen grafik stili, sesler, müzikler ve her şeyden önemlisi kullanılan renkler vardır. Tüm bu elementler birleştiğinde ise bütüncül bir atmosfer yaratılmış olur oyunda.
Kimi oyun bunu capcanlı renkler kullanarak yaparken kimisi de daha koyu tonlar kullanarak karanlık bir atmosfer yaratmayı amaçlayabiliyor. Ama günün sonunda şunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz ki bu koleksiyonda yer alan her oyun sundukları atmosfer ile bizi (ve neredeyse tüm oyuncuları) büyülemeyi başarıyor.
Red Dead Redemption 2
Koleksiyonumuza bu oyunla başlamasaydık eminiz kulaklarımız çınlardı. Rockstar Games efsanesi Red Dead Redemption 2'yi daha ne kadar övebiliriz gerçekten bilmiyoruz. Oyun tarihinde eşi benzeri görülmemiş bu oyunun her şeyi mi güzel olur be? Hikayesinden tut atmosferine, atmosferinden tut grafiklerine, grafiklerinden tut oynanış mekaniklerine, oradan tut seslerine, müziklerine, taşına, toprağına...
Hayatınızda parçası olabileceğiniz en güzel dünyalardan birine sahip olan Red Dead Redemption 2, sunduğu Eski Batı temasıyla 1899 yılını resmen bize yaşatıyor.
Bu oyunun amacı, oyuncuyu Arthur Morgan'ın macerasında yer aldırmaktan ziyade; gerçekten Arthur Morgan'ın kişiliğine büründürmek ve yaşadıklarını içselleştirmek üzerine olduğu ortada. En ufak cıvıldayan kuş seslerinin bile sizi atmosfere çekmede o kadar büyük bir etkisi var ki oyunda hiç görev yapmayıp dünyasını karış karış gezmek bile çok tatmin ediyor.
Cyberpunk 2077
Siberpunk temasını başarılı bir şekilde işleyen çok az oyun var. Günümüzü aşan bir gelecekte geçen hafif distopik bir temayı hayal etmesi, tasarlaması, uygun bir şemaya dökmesi, renklendirmesi ve diğer elementler ile birleştirip bir ürün haline getirmesi kolay iş değil. Cyberpunk 2077 ise bu temayı başarılı bir şekilde işlediğini gözlemleyebiliriz.
Ancak bu konsepte özgü çok özel bir konu var: Renkler. Gözünüzü kapatın ve çok tipik bir siberpunk şehri hayal edin. Ne görüyorsunuz? Capcanlı renkler, neon ışıklar, devasa binalar, gözleri parlayan katil insansı robotlar - ya da robotumsu insanlar... Bu liste daha uzar. Ama göze ilk çarpan nitelikler genelde renkler üzerinedir.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bir atmosfer oluştururken kullanılan unsurlardan biri de renklerdir. Doğru kullanıldığında ise oyuncuyu atmosfere çekmede gerçekten çok yüksek bir etkisi vardır.
Fakat şu noktaya da değinmek gerek: Geliştirici ekip ne kadar iyi iş çıkarırsa çıkarsın, o görüntüleri, o renkleri ve o detayları karşılayabilecek bir ekipmanınız yoksa o atmosferi 100% potansiyelde hissedemeyebilirsiniz.
Renkleri gerçekten daha canlı görmek için ise geliştirilmiş teknolojiler günümüzde mevcut. Bunlardan en öne çıkanı da birçok yerde adını duyduğumuz Quantum Dot teknolojisi.
Karşımıza ilk televizyonlara entegre bir teknoloji olarak çıkan Quantum Dot teknolojisi günümüzde monitörlerde de yer almaya başladı. Sonrasında bu teknolojiyi oyun monitörlerinde de görmeye başladığımızda ise oyun deneyimi kavramı tüm oyuncular tümüyle değişti diyebiliriz.
1,000,000,000+ Renk
Daha önceden incelemesini yaptığımız MSI Optix MAG274QRF-QD oyuncu monitöründe de Quantum Dot teknoloji mevcut. Bu teknolojinin biraz daha detayına inmek gerekirse; monitörde yer alan akıllı işlemciler sayesinde monitör, oyuncuya yaklaşık 1.07 milyar rengi çok büyük doğrulukla ve netlikle yansıtabiliyor.
Bu kuantum noktaları, ışığı emebilen çok ufak kristallerdir aslında. Bu kristaller, ışık ile buluştuğunda ise çok hassas bir renk ortaya çıkarır ve üst düzey gerçekçilikte görüntü sağlarlar.
Quantum Dot teknolojisinin oyun deneyiminize ne kattığının yaklaşık bir örneğini ise Cyberpunk 2077 üzerinden verebiliriz:
Karşılaştırmada da görebileceğiniz üzere Quantum Dot teknolojisine sahip olan kısımda çok daha canlı renkler, çok daha yoğun ve bizi içine çeken bir atmosfer bulunurken, diğer taraf daha soluk kalıyor. Bu da haliyle tüm görsel deneyiminizi etkiliyor.
Sonuç olarak atmosfer bağımlısı oyuncular için olmazsa olmaz bir nitelik taşıyan Quantum Dot teknolojisi bir oyunun tüm atmosferini olumlu yönde etkileyebiliyor ve bildiğiniz sinema standartında bir görsel şölen yaşatıyor.
Cyberpunk 2077 oyununu da capcanlı renkler ile deneyimleyip bu siberpunk dünyayı iliklerinize kadar hissetmek istiyorsanız veya oynadığınız tüm oyunlarda daha iyi bir görsel deneyim elde etmek istiyorsanız; Quantum Dot teknolojisini kucaklamanızın vakti gelmiş demektir.
ASTRONEER
Şimdi ise karşınızda renkleri yine çok etkili kullanan başka bir oyun var. ASTRONEER, bizi bambaşka dünyaları ve bambaşka atmosferleri deneyimlememizi sağlayan çok tatlı bir oyun.
Her bir gezegende belli bir süre vakit geçirip objektifleri tamamladığımız zaman biniyoruz gemimize ve bir başka gezegene doğru seyahat ediyoruz. Her gezegenin kendine özgü bir bitki örtüsü, atmosferi ve renkleri var. Arkadaşlarınızla beraber oynayabileceğiniz ASTRONEER, yalnız başına oynarken bile çok büyük keyif veriyor. Birazcık gerçek dünyadan uzaklaşmak ve başka dünyalarda huzur bulmak istiyorsanız, bu oyun tam size göre.
Limbo
Koleksiyonumuzun başında da bahsettiğimiz gibi bazı oyunlar koyu renkleri seçerek karanlık bir atmosfer yaratmayı amaçlar. Karanlık bir atmosferin gericiliğini de oyuncuya geçirmek bir hayli zordur.
Renkler ile beraber kullandığınız diğer unsurlar da çok önemlidir. Limbo ise tüm bunları öylesine iyi başarıyor ki, ufacık bir çocuğun hikayesini iliklerinize kadar hissediyor ve kendisiyle özdeşleşiyorsunuz.
Dahice tasarlanmış bölümlerinde yapılmış olan ufak dokunuşlar öylesine farklı bir tat katıyor ki oyuna, oynarken düşüncelere dalıp gitmemek mümkün değil. Bağımsız yapımlara olan güvenin temellerini güçlendiren şahane bir yapım Limbo. Denemediyseniz kesinlikle bir şans verin.