Bağımlılık Yapan Kart Oyunları
Hal böyle olunca akla ilk gelen oyun her ne kadar Hearthstone olsa da hepimizin bildiği üzere son günlerde HS oynamak bir hayli zorlaştı. Özellikle F2P oyuncusu olarak. Rakiplerinize yetişmek için ya aylarınızı vermeniz gerekiyor ya da cüzdanınızı.
Ama piyasadaki tek oyun Hearthstone olmadığı gibi bu oyuna taş çıkartacak bir sürü kart oyunu mevcut. Her biri kendi içinde özgün bir yapıya sahip oyunlar. Hearthstone alternatifi demiyorum dikkat ederseniz. Bazıları sahiden çok daha iyi nitelikte. O halde hangi kart oyunları bağımlılık yapıcı seviyede gelin beraber inceleyelim.
Mythgard
İlk olarak ücretsiz ve tamamen Türkçe dil desteğine sahip kart oyunlarından biri olan Mythgard ile başlamak isterim. Gerek cyberpunk teması olsun gerek ise de tanrıları barındıran hikayesi olsun tamamen fantastik niteliklere sahip harika bir oyun Mythgard. Tamamen Türkçe olması da zaten biz Türk oyuncular için bulunmaz bir nimet.
Oyunun diğer bir ayrıştırıcı noktası ise çok hızlı bir şekilde kart toplayabilmeniz. Gerek günlük görevler olsun gerek ise çeşitli aktiviteler olsun bunlar sayesinde hızlı bir şekilde değerli kartlar toplayıp rakiplerinize karşı kullanabiliyorsunuz. “Herkes hızlı bir şekilde kart toplayabiliyorsa ne anlamı var?” diyorsanız yanılıyorsunuz. Asıl stratejiyi de kartlar arasındaki kombinasyonları en iyi yapan kişi belirliyor.
Oyunu hem PC’de Steam üzerinden ücretsiz olarak indirebilirken mobil mağazalardan da telefonunuza indirip dilediğiniz yerden oynayabilirsiniz. Oyuna dair derin bir inceleme ve ücretsiz kart destesi kodlarına da Mythgard İncelemesi yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Faeria
Şimdi ise karşınızda biraz daha peri masalından fırlama bir temaya sahip bir kart oyunu olan Faeria var. Bu oyunun iddiası büyük. Oyunda toplamda 300 adet kart var ve oyun size tüm bu kartları 50 saat veya daha kısa bir süre içerisinde toplayabileceğinizi söylüyor. Tıpkı Mythgard’da olduğu gibi, bu oyunda da asıl olay kart kombinasyonları ve strateji.
Faeria’da, diğer birçok kart oyununda olduğu gibi kart kutusu almak gibi bir durum yok. Her seviyede ve her bir günlük görevde 2 kart kutusu kazanabiliyorsunuz. Seviye atlamak ise hangi seviyede olursanız olun 3-5 maç arası sürüyor. Ve 6 saatte bir kart craftlama hakkı veriyor ve bu 6 kereye kadar birikebiliyor. Görebileceğiniz gibi oyunun kart konusunda cimriliği yok. Gönlü bol kart dağıtıyor. Ama az önce de dediğim gibi bu kartları nasıl kullanacağınız oyunun vurucu noktası.
GWENT: The Witcher Card Game
The Witcher 3 hayranları olarak oyunda birazcık tadına bakabildiğimiz ‘mini’ Gwent oyununun çok daha detaylısı, kapsamlısı ve birkaç farklı mekanikle sunulmuş büyük hali diyebiliriz. The Witcher 3’de Türkçe desteği olmasına rağmen bu oyunda maalesef Türkçe dil desteği mevcut değil. Ama bu sizi oyunu oynamaktan alıkoymasın. Oyun türe yeni olan oyuncuları da çok güzel bir şekilde oryante ediyor.
Bu oyunda da yine çok rahat kart biriktirebiliyorsunuz. P2W öğeleri ağır basmıyor yani içiniz rahat olsun. Acayip bağımlılık yapan bir tarafın olduğunu da söylemeliyim. Eğer The Witcher 3’de oynayıp mantığını sevdiyseniz, şimdiden geçmiş olsun bu oyuna bağlanmanızın olasılığı %99.99. Oyunu dilerseniz bilgisayarda dilerseniz de telefonunuzda rahatlıkla oynayabilirsiniz.
Slay the Spire
Şimdi ise tamamen bir kart oyunu olmayan ve içinde Roguelike oyun türünü de barındıran Slay the Spire’dan bahsedeceğiz. Roguelike türünü bilenler bilir. Her öldüğünüzde aynı yerleri oynuyormuşsunuz gibi gözükse de bambaşka bir deneyim yaşatır oyun size. Bu oyunda da durum böyle.
Oyun boyunca saldırı ve yetenek kartları toplayarak karşımıza çıkan düşmanlarla savaşıyoruz. Kapışmalar sıra tabanlı bir şekilde gerçekleşiyor ve her turda elinize belirli sayıda kart geliyor. Bu kartlar destenizden rastgele seçilerek size veriliyor. Bu kartlar bir sürü farklı özelliğe ve doğru kullanıldığında güzel kombolar çıkarma kapasitesine sahip. Kartları dükkanlardan satın alabilir veya bir savaş kazandıktan sonra ödül olarak alabilirsiniz.
Oyunun temel mantığı bu şekilde işlese de buna ek birçok özellik de mevcut. Mesela iksirler. Bu iksirler içilene kadar bizimle birlikte kalıyorlar. İksirler daha çok istediğimiz zaman kullanabildiğimiz ücretsiz büyü kartlarına benziyorlar, fakat tek kullanıma sahipler. Anlayacağınız oyun epey bir renkli. Denemekte fayda var. Ayrıca bu oyunda da yine Türkçe dil desteği mevcut. Ancak indirimden almanız önerilir.
Shadowverse CCG
Son olarak da Japonya’da acayip ün kazanmış kart oyunlarından Shadowverse CCG’den bahsetmek istiyorum. Oyunda ilk dikkat çeken şeyin anime grafiklerine sahip olması diyebiliriz. Karakterler, ortam, kartlar her şey anime. Tüm karakterlerin kendine özgü hikayeleri mevcut. Her kahramana ayrı deste dizip istediğiniz kahramanın destesini istediğiniz zaman oynayabiliyosunuz. Bu noktada Hearthstone ile benzer mantıkta diyebilirim.
Tek bir deste veya sınıf seçimi yapma gibi bir zorunluluk yok. Dilediğiniz zaman dilediğiniz deste ile veya kahraman ile oynayabiliyorsunuz. Her sınıfın ayrı ayrı özellikleri mevcut. Sizin oynanış tarzına en uygun sınıfı seçip bu sınıfla yükselebilirsiniz. Dereceli, derecesiz ve arena diye düello sistemi mevcut. Gerçekten bu oyunun da bağımlısı olmamak mümkün değil.