Hiç Sıkılmadan Oynanacak Oyunlar
Mount & Blade Serisi
TaleWorlds Entertainment tarafından geliştirilen bu seri ülkemizin göz bebeği resmen. Böyle olmasındaki asıl sebep ise oyunun kalitesinden kaynaklanıyor.
Serinin her oyununda RPG öğeleri öylesine güzel işlenmiş ki her seferinde oyuna yeni karakter ile başladığımız zaman 150 saati direkt gözden çıkarabiliyoruz. Çünkü her defasında farklı bir build ile farklı bir krallıktan başlayarak farklı yollar izleyerek maceramızı ilerletebiliyoruz. Bu da tabii her seferinde farklı bir oyun oynuyormuşuz hissi veriyor oyuncuya. Zaten RPG oyunlarının en güzel özelliklerinden biri bu olsa da, bunu ustaca oyuna işleyebilmek büyük emek istiyor. O sebeple Taleworlds’ü bir defa kutluyoruz.
Ekibin yıllardır beklenen son oyunu Mount & Blade II Bannerlord ise Warband’den sonra serinin seviyesine yepyeni bir boyut katarak biz oyuncuları acayip sevindirdi. Bir sonraki oyun çıkana kadar artık yeni bir on yıl boyunca bu oyunda takılı kalacağız gibi görünüyor.
The Elder Scrolls Serisi
Ahh o güzel Tamriel. Uzun yıllar önümüze sunulmuş farklı farklı oyunlarla bu ülkenin her bir yanını keşfettik, izimizi bıraktık. Morrowind’inden tut Cyrodiil’ine… Cyrodiil’den tut Skyrim’ine kadar her bir köşesinin toprağını yalayıp yuttuk.
The Elder Scrolls serisini bilmeyen yoktur diye düşünüyoruz. Özellikle son çıkan oyunu Skyrim ile epey bir popülerlik kazanan bu oyunu 50 defa da oynasanız hiç sıkılmayacağınızı garanti ediyoruz. Bethesda Softworks’ün bu başyapıtları resmen oyuncuyu kendine bağımlı ediyor.
Envai çeşit ırktan her defasında bir başkasını seçip, her defasında başka bir silah / büyü ile yola çıkıp oyun sonunda da full Daedric set ile herkese tek atmak kadar tatmin edici bir şey yok. Sadece bu hazzı alabilmek için her bir oynanışta 100 saati geçik oynayabiliyoruz. Gerek Morrowind, gerek Oblivion gerek ise Skyrim olsun her oyunda aynı kaliteyi bizlere sunan Bethesda Softworks, tekrar oynanabilir oyun yapma konusunda çok iyi diyelim ve diğer oyunumuza geçelim.
Terraria
2D ve pixel şekilde, tatlı mı tatlı, renkli mi renkli harika bir dünya sunan Terraria, yüz kez oynasanız da yüz birinciye tekrardan oynamak isteyeceğiniz oyunlardan bir diğeri.
Maceranıza sıfırdan başladığınız Terraria dünyası çok acımasız. Yer altında kazılar yapıp, bulduğunuz yeni madenler ile eşyalarınızı geliştirmeniz ve hayatta kalmanız gereken bir oyun. Oyunun temposu başta çok yavaş ilerlese de, yeni araçlar elde ettikçe tempo gittikçe hızlanıyor. Hatta öyle bir noktaya geliyorsunuz ki, kanatlarınızla havada uçarken tüfeğiniz ile saniyeler içerisinde tüm düşmanları pat pat öldürebilir noktaya geliyorsunuz.
Oyuna her başladığınızda rastgele bir şekilde oluşturulan dünya, sizi oyuna her defasında geri çekecek başlıca etmenlerden biri. Her seferinde bambaşka bir dünyayla bambaşka maceralara atılmak kadar keyif veren başka bir şey yok bu oyunda. Denemediyseniz deneyin, denettirin. Arkadaşlar ile oynandığında çok daha zevkli!
Sid Meier's Civilization Serisi
Koleksiyonun son oyunu bir strateji oyunu. Hem de çok ünlüsünden. Bu seri öyle bir seri ki başına oturduğunuz zaman ‘hadi bir turn daha, bir turn daha…’ diye diye 15 saatinizi harcayabildiğiniz bir seri.
Oynarken gözünüz başka hiçbir şeyi görmez, tanımaz, bilmez. Aklınız ise diğer tüm devletleri nasıl yerle bir edeceğinizi planlamakla meşgul olur genelde. Oyun resmen tekrar oynanabilsin diye tasarlanmış. Bir oyuna başladığınızda, gelişmek için izleyebileceğiniz yüzlerce yol olduğu gibi o oyundan galip çıkmak için bile bir sürü yol var. Mesela ‘Science Victory’ ile biliminizi en son seviyeye çıkarıp uzaya gittiğiniz zaman oyunun galibi direkt siz oluyorsunuz. Veya ‘Religious Victory’ ile bir kez bile şiddet kullanmadan (çok zor), ortaya çıkarttığınız dini diğer devletlere benimseterek yine oyunun galibi olabiliyorsunuz. Ya da herkesin anladığı şekilde tüm ordunuzu başka bir devletin üstüne salıverip herkesi yerle bir edebilir ve yine oyunu kazanabilirsiniz.
Özetle izlenecek yol çok. Şehirlerinizi nerelere kurduğunuz bile büyük önem taşıyor. Doğru zamanda doğru iş birlikleri yapmalı, doğru zamanlarda ihanet etmelisiniz. Günün sonunda tüm önceliğiniz kendi devletiniz. Sadece bu anlattıklarımızdan bile bu oyunu kaç defa ve kaç farklı şekilde oynayabileceğinizi hayal edebiliyorsunuzdur muhtelemen. Herkese iyi oyunlar dileriz!
