Oxenfree Hikayesi
Oyun oynanış mekanikleri ile parlamasa da hikayesi kesinlikle onu oynamaya değer hale getirmektedir. Eğer oyunu oynamaya vaktiniz yoksa ve hikayesini merak ediyorsanız okumaya devam edin!
Hikâyenin Başlangıcı
Oyun bir teknede üç arkadaşın kendi arasında sohbet etmesiyle başlıyor. Ren adlı karakter tatlı kurabiyeler satan Henry Fonda adında birisinden bahsetmektedir. Ren, Alex’in onu dinlemediğini fark eder ve ona son anlattığı şeyleri sorar. Oyuncu bu noktada Alex’in dinleyip dinlemediğini seçebilir.
Tekne denizde usulca ilerlerken Jonas babasının ve Alex’in annesinin asıl tanıştığını anlatır. Oyunun bu noktasında Alex ve Jonas’ın üvey kardeşler olduğunu ve daha yeni tanıştıklarını fark ederiz. Jonas şehir dışında okuduğu için daha önce Alex ile tanışma fırsatı olmamıştır. Öğrendiğimiz diğer bir şeyse Ren’in boşboğaz bir insan olduğu ve ağzına ne gelirse düşünmeden söylediğidir. Ren, Alex’in ilkokuldan beri arkadaşıdır, hatta o kadar yakın arkadaşlardır ki küçük yaşlarda birbirlerini çıplak görseler de bunu asla cinsellikle bağdaştırmamışlardır. Tam bu noktada bir parantez açarak Alex’in kız diğer iki karakterin erkek olduğunu belirtmek isteriz.
Teknedeki vaktimizi doldurduktan ve Edwards adasına ayak bastıktan sonra üvey kardeşimiz olan Jonas bizimle yalnız konuşmak istediğini belirtir. Jonas babası ile Alex’in annesinin evlenmesinin ona yeni olduğunu ve buna alışmaya çalıştığını ayrıca Ren’e dikkat etmesi gerektiğini belirtir. Hikâyenin bu kısmında oyuncu Jonas’ın annesinin nasıl öldüğünü ya da Jonas’ın daha önce hapishaneye girip girmediğini öğrenebilir. İkili konuşmalarını tamamladıktan sonra Ren’i yakalarlar ve adayı gezmeye gelen Nona ve Clarissa ile buluşmak için ilerlemeye başlarlar. Nona ve Clarissa’yla buluştuğumuzda aslında adaya daha fazla insanın geleceğini fakat herkesin geçen hafta yapılan alkollü partiden dolayı gelmekten vazgeçtiğini öğreniyoruz. Ayrıca Clarissa’nın Alex’e karşı tutumunun agresif olduğunu fark etmemeniz imkansızdır.
Kamp Ateşi ve Oyuncunun İlk Kritik Seçimleri
Grup, biraların ve sigaraların hazırlandığı kamp ateşine ilerledikten sonra aralarında sohbet etmeye başlar. Karakterler sarhoş olmanın marifet sanıldığı yaşlarda olduğu için sohbetleri mahallededikodularını ve hayata dair ciddi olmayan konuları içerir. Fakat kamp ateşi sohbetlerinde Alex’in Ren, Nona ve Clarissa’ya karşı tutumunu direkt etkileyebileceğimiz bir sekans vardır. Bu sekansta Alex’in kiminle evleneceği, kiminle birlikte olacağı ve kimi öldüreceğine karar verebiliriz. Bu oyunun Türk versiyonu hepimizin çocukken ya da ergenken oynadığı “Öp, Öldür, Evlen” oyunudur. Her seçenek farklı diyalogları tetikleyeceği için oyunu en az üç kere tekrar oynamanız gerektiğini belirtmek isteriz.
Eğer Ren ile evlenmeyi seçerseniz Alex’in onu uzun süredir tanıdığını ve bu sebeple evlenmelerinde sakınca olmadığını söylediğini göreceksiniz. Eğer Nona ile birlikte olmayı seçerseniz Nona’nın fedakâr olduğunu öğreneceksiniz. Son olarak Clarissa’yı öldürmenin Alex için büyük ve rahatsız edici bir olay olmayacağını öğreneceksiniz. Clarissa ortaokulda Alex’i halka açık yüzme havuzuna ittirdiği için Alex’in hâlâ kin güttüğünü de öğreneceksiniz.
Alex’in Sorusu
Soru sorma sırası Alex’e geldiğinde Nona, Clarissa ve Jonas olmak üzere üç kişiye yani Ren hariç herkese soru sorabilirsiniz.
Eğer Jonas’a soru sormak isterseniz “Hiç Hapse Girdin mi?”, “Kardeş olduğumuz için mutlu musun?”, “Bizim kasabamız nasıl?” gibi üç seçenekle karşılaşacaksınız. Eğer “kardeş olduğumuz için mutlu musun?” sorusunu seçerseniz Jonas’ın kardeş olmakla ilgili sorununun olmadığını göreceksiniz. Diğer diyalog opsiyonlarını açmak ve karakterler arasındaki ilişkileri anlamak için oyunu tekrar tekrar oynamanızı tavsiye ederiz. Gördüğünüz gibi oyunun hikayesi ve ilerleyişi oyuncunun kararlarına göre değişmektedir.