Riders Of Icarus İnceleme
Oyunumuz, grafiklerden tutun, çeşitli içerikleri, UI vb. konularda bembeyaz bir sayfa açmış gibi. Oyunun tamamen yeniden doğduğunu görünce, bizim de beklentilerimiz bir hayli yüksekti tabii.
Piyasaya yavaş sunucu gibi birçok sorunla sürüldüğü için oyun hakkındaki ilk izlenim pek güzel değildi. Ancak oyunu oynadıkça hayal kırıklığım meraka dönüştü.
Uzun Geliştirme Dönemine Rağmen Kötü Bir Başlangıç
Oyun piyasaya büyük bir gürültüyle girmişti. Beta versiyonunun sabah yayınlanması gerekirken, sunucu denetimleri yüzünden ertelendi ve sürekli geçici denetimlerle hatalardan dolayı en baştan birçok oyuncuyu kaybetti. Oyuna giriş bile yapılamadığı için, oyuncular lobideki dağ resimlerine bakmak dışında başka bir şey yapamıyordu. Hata mesajı bile çıkmadığı için oyunu zorla durdurmak zorunda kalıyorduk. Yaklaşık 10 yıllık bir geliştirme sürecinden geçmesine rağmen, hala tamamlanmamış hissiyatı veriyordu. Neyse ki bu sorunların çoğu bir hafta içinde çözümlenmişti.
Binekler Savaşı Daha Eğlenceli Kılıyor
Oyunun iyi yanlarına geçersek, savaşların harika olduğunu söylemeliyim. Riders of Icarus’un binekleri öne çıkarak bir oyun olduğu için savaşların zayıf olacağını düşünmüştüm. Ancak, sağlam bir temelin üstüne binek konseptini oturarak oyunu süslemişler. Oyundaki sınıflar harika tasarlanmış, bu yüzden savaşlar da gayet eğlenceliydi. Becerilerinizi başka becerilerle birleştirebiliyorsunuz. Bu sayede oyun daha da eğlenceli hale geliyor. Buna ek olarak, bineğinizi geliştirip ona da silah verebiliyor, sizinle birlikte savaşmasını sağlayabiliyorsunuz. Silaha göre oyunun yönü de 180 derece değişiyor. Binekleriniz düşmanlardan kaçmanıza ve onları yenmenize ne kadar yardım etse de sonsuza kadar kullanamıyorsunuz. Yeteneği her kullandığınızda bineğinizin enerjisi azalıyor. Fakat bu sayede tek bir karakterler iki farklı savaş tarzının zevkini çıkarabiliyorsunuz. Bu da oyunu, savaş tarzı bakımından diğer MMORPG oyunlardan farklı kılıyor.
İyi Düşünülmüş Bir Binek Sistemi Oyuncunun İlgisini Çekiyor
Oyunda ilk gösterilen binek sadece bir araçtı. Kıyasladığımızda, tüm enerjisi tükenince iyileşene kadar bineği kullanamamamız, çağrıldığında kendi kendine seviye atlaması ve bununla paralel olarak hareket hızı vb. yeteneklerinin de artması diğer oyunlardan farklı kılıyor. Sadece Icarus’a özel bir sistem diyemeyiz elbette, ancak diğer oyunlara göre alanda hareket etmek çok daha kolay.
Fakat savaştaki bineğimizi görünce ilk izlenimim tamamen değişti. Oyundan zevk aldıkça, bineği de sadece hareket etmek için ya da koleksiyonda tutmak için bulundurmadığımızı, birçok yönden etkisini gösteren, oyunun ana taşlarından biri olarak bir değeri olduğunu anladım. Savaşa ya da karakterimizin gelişimini etkilediğini ve halihazırda bulunan içeriklerden daha uzun zevk almamızı sağlayan bir güç olduğunu da gördüm.
Bineğimizi evcil hayvana çevirip savaşa beraber katılabiliyor, ya da ekipmanlarımızı güçlendiren bir iteme de çevirebiliyoruz. Bunun gibi temel içeriklere bineğin gerçekten de mantıklı bir şekilde yerleştirilmesi benim gerçekten hoşuma gitti. Genelde MMORPG oyunlardaki zindanlar, seviyeye göre kullanılabiliyor. Seviyeniz arttığında bir daha kullanamıyorsunuz. Ancak bu oyunda sadece zindanlarda bulabileceğiniz binekler ve özel binekleri evcilleştirebileceğiniz malzemeler de bulunduğu için bu zindanları sürekli kullanabiliyorsunuz.
Son olarak, uçabilen binekler belli bir yüksekliğe geldiklerinde kayboluyorlar. Yani, daha yetenekli binekler daha yükseklere uçabilirler. Oyun, canavarları yüksekliğe göre dağıtmış, bu da oyuncuların daha da yükseklere uçmasına sebep oluyor. Oyuncuların göklerde daha da yükseklerde uçmaya çalıştığını görünce, Icarus ismini oyunun gerçekten yaşattığını anlıyoruz.
Karar
Sistemsel sorunlardan dolayı Icarus, diğer sorunlar da ortaya çıkınca iyi bir ilk izlenim veremedi. Kullanıcılar arasında “tamamlanmamış oyun” olarak da bilinmeye başlamıştı.
Fakat bu ilk izlenim, binek sistemi sayesinde meraka dönüştü. Alan içerisindeki hareket kabiliyeti, savaş, uçuş, gelişme vb. oyun içi tüm içerikler binek sistemiyle birleşti ve halihazırda bulunan sistemlerin daha çok öne çıkmasını sağladı. Binek sisteminin tek sorunu, bineklerle ikinci yarısında karşılaşmamız diyebiliriz. Bu da oyunu cazibeli kılan bu elementi zayıf duruma düşürüyor.
Riders of Icarus’un yapması gereken şey, oyunun ilk ve ikinci yarısında oyuncuları tutmak. Binekleri kullanmak Icarus’un bir özelliği ise, oyunun ilk yarısında bunu belirtmesi gerekiyor. Eğer bazı oyunlar en iyi seviyeye geldiğimizde kullanabileceğimiz yetenekleri oyunun başında geçici olarak denememizi sağlayabiliyorsa, Riders of Icarus da ilk göreve binek fonksiyonunu genel olarak anlattığı bir görev ekleyebilir.
Riders of Icarus için “late bloomer”, yani potansiyeli sonradan ortaya çıkan bir oyun diyebiliriz. Oyunu oynadıkça kazanıyorsunuz. Ancak oyuncular da gerçekçi bir yaklaşıma sahip. Bu yüzden şirket, oyunun başlardaki sıkıcılık sorununu çözmeli, daha sonrasında ise oyunun ilgi çekici sonunu gösterip oyuncuları elinde tutmalı.