The Sims 3 İnceleme
Sul sul!
Bunu okuduğuna göre Sims’i mutlaka duymuşsundur. Oynamadıysan bile duymuşsundur. Bu popüler oyunun ağına düşmemek oldukça zor. Bir kere girdiniz mi çıkamazsınız, sonra bir bakmışsınız sonsuz DLC’lerden oluşan bir Sims koleksiyonunuz olmuş. Yeni bir Sims serisi ile karşılaştığınızda kendinize sormanız gereken şey şu: “Gerçekten oynamaya değer olacak mı, yoksa diğer oyunların bir kopyası mı olacak?”.
- Kasabayı keşfedebilmek bir topluluğa aidiyet hissiyatı oluşturuyor.
- Kullanışlı tasarım araçları.
- Etkileyici görsel ve ses kullanımı.
- Resmi ürünlerin çoğu için para vermeniz gerekiyor.
- Yol bulma meselesinde hala problemler mevcut.
Oyunun ilk çıkışının üzerinden yıllar geçtiğine göre sizin için bunu kolaylıkla cevaplayabiliriz. İkisi de! Hem yenilikler var hem de eski oyunlardan izler taşıyor. İlk iki oyuna alıştıysanız Sims 3’e alışmaya çalışırken çok da zorluk çekmiyorsunuz. Oyuna uzak kaldığınızı hissetmiyorsunuz. Sims serisinin klasik özelliklerini geliştirmişler de karşınıza sunmuşlar gibi. Örneğin detaylı özelleştirme araçları ve simlerle etkileşime girme seçeneklerinizi artıracak araçlar eklenmiş. Simlerinizin daha rahat erişilebilir hedefleri ve bu hedefleri gerçekleştirmek için verdiğiniz emeğin karşılığını verecek ödülleri var. Daha da göze çarpan, belki de oyunun en önemli özelliklerinden biri ise rahatlıkla dolaşabileceğiniz bir açık dünyanın olması. Bu açık dünya size sanal bir topluluğun içinde yaşıyormuş gibi hissettiriyor. Maxis, eski özelliklerle yenilerini harmanlayıp size yepyeni bir Sims tecrübesi sunuyor.
Eğer seriye yeni başlayanlardansanız size bir özet geçelim. The Sims 3 bir yaşam simülasyonu oyundur. Sim denilen karakterlerin hayatlarını kontrol edersiniz. Simlerinizin ihtiyaçları vardır. Hepimiz gibi tuvalet gitmeleri, yemek yemeleri, duş almaları, eğlenmeleri ve diğer simlerle iletişime girmeleri gerekir. Gerçek hayatın basit mekaniklere, sanal ortama yansıtılmış hâli diyebiliriz bu oyuna. Tabii ki bunlarla birlikte Siminizin hayatına istediğiniz gibi yön verebilirsiniz.
Mesela Siminizin gece yarısı bezini değiştirmek zorunda kaldığı bir bebeği olabilir. Siminizin kişisel gelişimine odaklanabilir, siminizi bir spor salonuna gönderebilir, bozuk bir televizyonu tamir etmeye çalışmasını sağlayabilir, başka simlerle satranç oynamaya gönderebilir veya parkta gitar çalmalarını sağlayabilirsiniz. Simler de aynı sizin gibi para kazanmak için işe giderler. Para birimlerine Simolean denir. Onların da evlerini dekore etmeleri, hatta ev alabilmeleri için Simolean’a ihtiyaçları vardır. Arkadaş ve düşman edinebilir, yüzmeye gidebilirler. Onların da tuvaletleri tıkanır. Onlar da aynı bizim gibidirler. Bizden tek farkları kendilerine ait Simlish dilinde konuşmaları ve konuşma balonları ile iletişim kurmalarıdır. İlk duyduğunuzda sıkıcı olduğunu düşünebilirsiniz. Şimdiden uyaralım, bağımlılık yapar. Bir bakmışsınız Siminizin hayatını düzene sokmak için bilgisayar başından kalkamıyorsunuz. Bunlar olağan şeyler.
Tecrübeli Sims oyuncularına göre Sims 3’te yapılabilecek bir sürü şey var. Bunların arasından en öne çıkanı da açık dünyası. Önceki oyunlarda evden eve geçerken bile yükleme ekranı çıkıyor, belirli başlı mekânlara giderken mutlaka taksi kullanmak zorunda kalıyordunuz. Bu da yaşam simülasyonunuzun biraz sekteye uğramasına sebep oluyordu. Şimdiyse mahallerinizi dilediğiniz gibi gezebiliyor, komşularınızın kapılarını rahatlıkla çalabiliyorsunuz. Hiçbir yükleme ekranı olmadan hem de! İsterseniz yürüyüşe çıkın, isterseniz bisiklet binin, araba sürün veya bir taksi çağırın, dünya sizin! Siminizin kütüphaneye gidip güncel olaylardan haber almasını mı istiyorsunuz? Şehir haritasını açın ve hedefinizi seçin. Siminiz seçtiğiniz yere en etkili ulaşım aracıyla gidecektir. Hatta bu yolculuklarınıza arkadaşlarınızı ve yakınınızda olan boşta simleri de davet edebilirsiniz. Artık tek başına akşam yemeği yemek zorunda değilsiniz demek bu.
Açık dünya özelliği The Sims 3’te, Simlerinizin bir topluluk içinde yaşadıklarını tecrübe etmelerine yardımcı oluyor. Simleriniz cep telefonlarını kullanarak arkadaşlarını takılmak için evlerine çağırabilir veya yeterince cesur simlerse rastgele bir eve gidip içerideki simlerle tanışabilirler. Gezebilecekleri bir dolu mekân var. Sahiller, parklar ve hatta bir mezarlık da bunlardan biri. Buralarda başka simlerle iletişim kurarak sosyal ihtiyaçlarınızı giderebilirsiniz. Eğer yeterince şanslıysanız bu mekânlardaki etkinliklere denk gelebilirsiniz. Örneğin bir parka gittiğinizde piknik etkinliği ile karşılaşabilirsiniz veya bir mezarlıkta hayali dostlar edinebilirsiniz. Oyun, Siminizin sosyalleşmesi için sizi teşvik ediyor. Mesela simlerinizin arkadaşları arada onlara telefon edip muhabbet etmek istiyorlar. Eğer bahçecilikle uğraşıyorsanız sizden para karşılığı sebze getirmenizi isteyebiliyorlar veya tamire ihtiyacı olan ev eşyalarını tamir etmeniz için sizi çağırabiliyorlar. Bu görevler siminizi evden çıkarıp kasabayı keşfedip diğer simlerle tanışmasına ön ayak oluyor. Böylelikle siminizin kasabanın bir parçası olduğunu hissediyorsunuz.
Bu sosyal fırsatlar çoğunlukla siminizi yaratırken ona verdiğiniz kişilik özellikleriyle beraber geliyor. Bu yepyeni özellikler Siminizin belirli durumlarda nasıl davrandığını ve ne karşılıklar verdiğini, hangi kariyerde daha başarılı olabileceğini, başka Simlerle konuşurken bahsedebilecekleri konuları ve Siminizin günlük hayatını etkiliyor. Siminiz için beş kişilik özelliği seçebiliyorsunuz. Birçok seçeneğiniz var. Yani deli, nevrotik, kleptoman teyzenizi oyun içinde yeniden yaratmak istiyorsanız, bunu yapabilirsiniz ve bu özellikler sırayla onun sanal yaşamının çeşitli yönlerini etkileyecek. Örneğin, nevrotik özelliğe sahip bir sim lavabo ve ocakları sürekli kontrol ederek mutluluk seviyesini artırabilir, ancak aynı zamanda stres anlarında rastgele çıldırmaya da meyilli olacaktır. Düzgün özelliğe sahip bir sim neredeyse her şeyi otomatik olarak temizlemekle kalmayacak, aynı zamanda bu süreçte eğlence seviyeleri de yükselecektir.
Bir sim yarattığınızda onun kişilik özellikleriyle birlikte fiziksel özelliklerini de seçebiliyorsunuz. Fiziksel özellikler eski oyunlara göre daha kapsamlı. Daha geniş bir ten rengi skalası var ve simlerinizin yüzlerine daha detaylı şekil verebiliyorsunuz. Simlerinizin kıyafetlerinin rengini kendiniz değiştirebiliyorsunuz ve aralarından seçim yapabileceğiniz bir sürü kıyafet, aksesuar ve saç şekli var. Bazı durumlarda daha fazla seçeneğe sahip olmak güzel olsa da (örneğin, erkeklerin mevcut saç stilleri sınırlı görünüyor) yine de kleptoman teyzenize benzeyen bir sim oluşturabileceğinize eminiz. Ayrıca, çok sayıda desen (duvarcılık ve muşamba gibi giysi olmayan öğeler için kullanılanlar bile) arasından seçim yapmanıza olanak tanıyan Bir Stil Oluştur özelliği sayesinde, giydiği o çılgın desenleri bile oyunda bulabilir ve uygun gördüğünüz şekilde renklerini değiştirebilirsiniz. Klepto siminize güzel, zarif bir balo elbisesi bile giydirebilirsiniz.
Ayaw ko, bobo siya!
Simleri bir araya getirdiğinizde eğleneceğinizi garanti edebiliriz. Önceki oyunlarda olduğu gibi arkanıza yaslanıp kendi kendilerine takılmalarını izleyebilirsiniz. Yapay zekâ oldukça iyi bir iş çıkarıyor. Simler seçtiğiniz kişilik özelliklerine göre davranışlar sergiliyorlar. Sosyal karşılaşmaları yönlendirmek genellikle daha histerik sonuçlar veriyor ve simlerinizin özellikleri, konuşmalarını eskisinden daha kolay yönlendirmenize olanak tanıyor. Başka simlerle konuşabilecekleri konular kişilik özellikleri sayesinde artar. Hoşlandığınız bir simin kollarına atlamayı deneyin- sizi yakalayamayabilir! Zayıf siminizi spor salonuna götürün ve koşu bandında neler olduğunu izleyin; kocanızın önünde başka bir simi öperek çıkacak kaosu izleyin. Simlerinizin tuvaleti kullanmasını engelleyerek veya onları kapısı olmayan bir odaya koyarak kendinize eğlence yaratın. İster ksilofon tokmaklarını çiğneyen küçük çocuğunuz olsun, ister buzdolabında çürüyen artıklar olduğu için evin erkeğinin öfke nöbeti geçirmesi olsun, etkileyici animasyonları izlemek ve dramatik ses tonlamalarını dinlemek oyun eğlencenize kat be kat arttıracaktır.
Eğer bu kadar gaddar değilseniz, simlerinizin ihtiyaçlarını ve isteklerini karşılamaya çalışmalısınız. Karakterinizi yaratmanın son adımı da uzun vadeli amaç seçmek ki bu da yaptığınız karaktere göre size verilen beş seçenekten birini seçmeniz anlamına geliyor. Aile sahibi, ünlü bir müzisyen, uluslararası çalışan bir ajan veya influencer olmak isteyebilirsiniz. Dolayısıyla, bu amaçlara yönelik seçimler yapmanız gerekecek. Mesela siminizin bir şef olmasını istiyorsanız, iş ilanlarında bunu gözetmeli, kütüphaneden buna uygun kitaplar almalı ve her fırsat bulduğunuzda yemek yapmaya çalışmalısınız. Hatta süreci hızlandırmak için özel ders almayı da deneyebilirsiniz fakat bu size biraz pahalıya patlayabilir. Tüm bunlar bir tarafa, her amacınızın bu kadar zaman almayacağını hatırlatalım. Küçük görevler tamamlayarak siminizin modunu yükseltebilirsiniz. Ki bazıları da epey basit, yatak yapmak gibi mesela. Bazıları biraz daha zaman harcayacağınız şeyler de olabilir pek tabii, beş tane beyaz eşyayı geliştirmek gibi. Edindiğiniz puanlarla çelik gibi bir mesaneye sahip olmak, her zaman en iyi partiyi düzenlemek veya diğer simlerin kişisel özelliklerini çok daha çabuk öğrenmek gibi kalıcı özellikler alabilirsiniz. Daha çok ödüllere odaklandığı ve terapi ve delilik gibi dinamikleri çıkardığı için üçüncü oyunun sistemi The Sims 2’nin sisteminden daha iyi gözüküyor. Hatta, siminizin yaşlanmasını tamamen kapatabildiğiniz veya uzunluğunu ayarlayabildiğiniz bir seçenek de mevcut. Özetle, yeni sistem mekanikleri olumsuz durumlardan kaçınmanızı sağlıyor ki bu durum da oyunu daha iyi bir hale getiriyor.
The Sims 3’ün ödül sistemi epey dengeli, sırf istekler için değil, kariyer ve ekonomik durumlar için de geçerli bu durum. Gerçekte olduğu gibi, simleriniz daha iyilerini isteyecek hep, daha iyi ev ve daha güzel bir bahçe gibi. Başlangıçta çok fazla paranız olmayacak, zamanla kariyerinizde ilerlediğinizde daha az zamanda daha çok kazanınca, eğlenceli şeylere daha fazla zaman ayırabileceksiniz. Öncesinde de olduğu gibi, iş sırasında siminizi yönetemeyeceksiniz fakat iş arkadaşlarıyla tanışmak veya araştırma yapmak gibi öncelik verebileceği konuları seçebileceksiniz. Bunu yapmanız da size avantaj sağlayacak. Şöyle ki, örneğin bir yandan para kazanırken bir yandan da müzik teorisi üzerine çalışarak tek taşla iki kuş avlamış olacaksınız. Bu süreçte de bir sürü seçimle karşılaşacaksınız. Belirli bir kitabı okuyup veya herhangi bir ayak işini yerine getirerek patronunuzla aranızı geliştirebilir ve terfi alabilirsiniz. Kariyerinizi tamamen değiştirecek fırsatlar da karşınıza çıkabilir tabii. Bu fırsatlar sırf işle alakalı da kalmayacak. Belki mahallenizdeki okul kermes düzenleyecek ve sizi de kurabiyelerinden tatmanız için davet edecek. Neyse ki, açlık, tuvalet ve diğer basit ihtiyaçları karşılamak öncekinden daha kolay olduğu için bu tarz durumlardan faydalanmanız daha kolay hale geliyor.
Cüzdanınız kalınlaştıkça Satın Al ve İnşa Et kısımlarında daha çok vakit geçireceksiniz. Stil Yaratma konsepti burada da bulunduğu için mobilya, beyaz eşya ve hatta pencerelere kadar her şeyi dekore edebiliyorsunuz. Mesela, eğer o kadar derine inmek istiyorsanız, evin her tuğlasını boyayabiliyorsunuz. Daha iyi eşyalar daha düzenli ve mutlu bir hayat demek ve gönlünde mimar yatan herkesin yaratıcılığını göstermesi için de bir şans. Araçlar aşağı yukarı eskisiyle aynı çalışıyor fakat arazi ve arazi boyama araçlarının kullanımı daha da kolaylaştırılmış. Tasarımını daha da ileri taşımak isteyenler için hile kodları da mevcut. Eğer yaptığınızdan gerçekten memnun kaldıysanız The Sims 3’ün çevrimiçi özellikleri önceki oyuna göre daha kullanışlı fakat hala gelişime açık. Oyunun yükleme ekranından simlerinizi, kıyafetleri, ev eşyalarını ve diğer şeyleri paylaşmanız veya indirmeniz mümkün. Sims için bu tarz sosyal özellikler her zaman önemliydi fakat yakın zamanda Spore gibi oyunlarda gördüğümüz çevrimiçi eklentiler sonrası Sims için bazı fırsatların kaçırılmış olduğunu görüyoruz. Mesela bahsedilen içeriklere erişim direkt oyun içine yedirilmiş olsaydı çok daha rahat olurdu oyuncular için. Ne kadar The Sims 3’ün internet sayfasına video yükleyebiliyor ve üzerinde oynayabiliyor olmak güzel bir eklenti olsa da bu özelliğe ulaşabilmek için internet tarayıcısını kullanmanız gerekiyor. İyi haber, hesabınıza eriştiğiniz anda sitede bulunan her şeyi ücretsiz indirebiliyor olmanız ki buna koskoca kasabalar da dahil. Kötü haberse çoğu resmi içeriğe erişebilmek için SimPoint, yani gerçek para harcamanız gerektiği gerçeği.
The Sims 3’ün asıl rahatsız edici yanlarından en büyüğü de ekstra para talep ediyor olması. Oyun kendi başına da birçok içeriğe sahip olmasına rağmen, önceki Sims oyunlarında doldurulmuş bazı yerlerin boşluğu bu oyunda kendini hissettiriyor. Evcil hayvanlar, sezona göre değişiklik gösteren hava, büyülü eşyalar ve diğer eğlenceli içerikler sunuldu şu ana kadar ek içerik olarak. Bunların hiçbiri The Sims 3 için vaat edilmemişti ve oyunun bazı yönleri, standart bir iş günü mesela, merak uyandırıcı bir şekilde açıkta bırakıldı. Özellikle serinin devam oyunu için beklenen popüler özellikler, Sims için çıkarılan ek paketlerde bunları daha da göz önüne koydu.
Bu serinin başarılarından biri de oyunun çeşitli platformlarda sıkıntısız şekilde çalışmasıydı ve The Sims 3’te bu konuda bir istisna değil. İyi optimize edildiği için eğer modern bir bilgisayara sahipseniz oyunu çalıştırmanız kuvvetle muhtemel. Grafikler iyi durduğu gibi The Sims 2’den sonra epey geliştirilmiş olduğu görülüyor. Simlerin hareketleri hala günün yıldızı olmaya devam ediyor, özellikle karakteriniz programlanmış bir animasyonu yaparken yaklaşıp izlemek hala çok keyifli. Tiyatro ve belediye binası gibi binalar etkileyici gözüküyor, ağaçların ve çimlerin hareketleri de kasabanın banliyö havasına katkıda bulunuyor. Yine de oyunun performans konusundaki kötü şöhreti burada da yüzünü göstermeye devam ediyor. Kasabayı gezerken veya siminizi takip ederken performans düşüşleri yaşıyorsunuz. Ve ne kadar yol bulma meselesini iyileştirmiş olsalar da simler hala A noktasından B noktasına giderken saçma sapan animasyonlara girip yol üzerinde bir engel olduğu konusunda yakınabiliyorlar. Pek de sürpriz olmayan bir şekilde, oyunda sesler konusunda iyi iş çıkarılmış. İnşa Et ve Satın Al kısmını açtığınızda duyduğunuz neşeli müziklerden radyoyu açtığınızda duyduğunuz şeylere kadar ses gerçekten kaliteli, hatta serinin en üst noktası olmaya aday. Önceki oyunda kullanılan sesler kullanılsa da bu ucuz bir numaradan ziyade tanıdık bir yere gelmiş hissi uyandırıyor.
The Sims 3 Neden Çok Güzel?
Peki The Sims 3’ü serinin önceki oyunlarından daha güzel yapan şey ne? Başarının bir kısmı dengelenmiş ödül sisteminde; yeni sosyal seçenekler, yeni istekler ve daha iyi eşya vaadi yavaş yavaş geldiği için biz oyuncuları saatlerce bilgisayar başında tutmayı başarıyor. Günlük işlerin ilginç yanlarını eğlenceli sosyal etkileşimlerle birleştirerek şaşırtıyor ve sanal bir topluluğun parçası olmak istememize sebebiyet veriyor. Ne kadar yeni bir şeyler denemek için fırsatı kaçırmış olsalar da hala tüketilecek çok sayıda içeriğiyle beraber oynayan herkesin yüzüne gülücük koydurmayı başaran bir yapım olmuş The Sims 3.